keshi – like i need u (Türkçe Çeviri)

Baby, I call in the dead of night
But you don’t need me like I need you
Pray that I won’t be alone

Bebeğim, arıyorum gecenin bir köründe
Ama senin bana, benim sana ihtiyacım olduğu kadar ihtiyacın yok
Yalnız kalmamak için dua ediyorum

Layin’ on the bed
Waitin’ for your text (Be alone)
Babe, there’s nothin’ left
Faded I’m a wreck (Be alone)
Afraid what’s coming next
Wished we never met (Be alone)
Laying us to rest but
Baby, I beg you (Be alone)

Yatakta uzanıyorum
Mesajını beklerken
Bebeğim, geriye hiçbir şey kalmadı
Soluyorum, enkazdan farkım yok
Korkuyorum sıradaki ne diye
Bazen hiç tanışmamış olmayı diliyorum
Biraz ara verdik fakat
Bebeğim, yalvarıyorum sana

Too soon with a drunk call
In the middle of the night you
Took it, my fault (Be alone)
Didn’t really mean to interrupt (Be alone)
But if you change your mind then hit me up (Be alone)

Kafayı bulmuşken, sana yaptığım bir arama
Gecenin ortasında
Katlandın bana, benim hatam
Sekte vurmak istememiştim gerçekten
Ama olur da değişirse fikrin haber ver bana

Pain, that’s an option
No time for nonsense
Can’t ask you nothing
Drank, feeling nauseous
Too many toxins
Not even conscious
Say nothin’ more
Say nothin’ more, baby

Acı, bu da bir seçenek
Saçmalıklar için zamanım yok
Sana hiçbir şey soramıyorum bile
Tüm içkiyi içtim, midem berbat
Çok fazla toksin dolu
Bilincim yerinde bile değil
Daha fazla bir şey söyleme
Daha fazla bir şey söyleme, bebeğim

We’re better on our own
Tonight I’m getting throwed (You don’t need me)
She never coming home
Stay with me (Pray that I won’t be alone)
Say you’ll leave (You don’t need me)
(Be alone)

Kendi başımıza daha iyiyiz
Bu gece tekmeyi yiyorum (Bana ihtiyacın yok)
Eve asla gelmeyecek
Kal benimle (yalnız kalmamak için dua ediyorum)
Çekip gideceğini söyle (Bana ihtiyacın yok)

Pain, that’s an option
No time for nonsense
Can’t ask you nothing
Drank, feeling nauseous
Too many toxins
Not even conscious
Say nothin’ more
Say nothin’ more, baby

Acı, bu da bir seçenek
Saçmalıklar için zamanım yok
Sana hiçbir şey soramıyorum bile
Tüm içkiyi içtim, midem berbat
Çok fazla toksin dolu
Bilincim yerinde bile değil
Daha fazla bir şey söyleme
Daha fazla bir şey söyleme, bebeğim

Baby girl, it’s saying
That we just friends, that we just friends
If we fucking are we just friends
Are we just friends?

Bebeğim, diyor ki;
”biz sadece arkadaşız, sadece arkadaş”
Eğer sevişiyorsak, sadece arkadaş mıyız?
Sadece arkadaş mıyız?