Billie Eilish – BIRDS OF A FEATHER ( Türkçe Çeviri )
Billie Eilish BIRDS OF A FEATHER Türkçe Çevirisi
İngilizce Sözler | Türkçe Sözler |
---|---|
I want you to stay | Kalmanı istiyorum. |
Till I’m in the grave | Ben mezara girene kadar |
Till I rot away, dead and buried | Çürüyüp gidene kadar, ölüp gömülene kadar |
Till I’m in the casket you carry | Taşıdığın tabuta girene kadar |
If you go, I’m goin’ too | Eğer sen gidersen, ben de giderim. |
‘Cause it was always you | Çünkü hep sendin |
And if I’m turnin’ blue, please don’t save me | Ve eğer maviye dönüyorsam, lütfen beni kurtarmayın |
Nothin’ left to lose without my baby | Bebeğim olmadan kaybedecek bir şeyim kalmadı |
Birds of a feather | Bir tüyün kuşları |
We should stick together, I know | Birbirimize destek olmalıyız, biliyorum. |
I said I’d never | Asla yapmayacağımı söyledim. |
Think I wasn’t better alone | Sanırım yalnız daha iyi değildim |
Can’t change the weather | Havayı değiştiremezsin |
Might not be forever | Sonsuza kadar olmayabilir |
But if it’s forever, it’s even better | Ama sonsuza kadar sürerse, daha da iyi olur. |
And I don’t know what I’m cryin’ for | Ve ne için ağladığımı bilmiyorum |
I don’t think I could love you more | Seni daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum. |
It might not be long, but, baby, I | Uzun sürmeyebilir, ama, bebeğim, ben |
I’ll love you till the day that I die | Öleceğim güne kadar seni seveceğim |
Till the day that I die | Öleceğim güne kadar |
Till the light leaves my eyes | Işık gözlerimi terk edene kadar |
Till the day that I die | Öleceğim güne kadar |
I want you to see | Görmeni istiyorum. |
How you look to me | Bana nasıl görünüyorsun |
You wouldn’t believe if I told ya | Sana söylesem inanmazsın |
You would keep the compliments I throw ya | Sana attığım iltifatları saklayacaksın. |
But you’re so full of shit | Ama sen çok boktan birisin. |
Tell me it’s a bit (oh, oh) | Bana biraz olduğunu söyle (oh, oh) |
Say you don’t see it, your mind’s polluted | Görmediğini söyle, zihnin kirlenmiş |
Say you wanna quit, don’t be stupid | Bırakmak istediğini söyle, aptal olma |
And I don’t know what I’m cryin’ for | Ve ne için ağladığımı bilmiyorum |
I don’t think I could love you more | Seni daha fazla sevebileceğimi sanmıyorum. |
It might not be long, but, baby, I | Uzun sürmeyebilir, ama, bebeğim, ben |
Don’t wanna say goodbye | Veda etmek istemiyorum |
Birds of a feather | Bir tüyün kuşları |
We should stick together, I know (till the day that I die) | Birlikte olmalıyız, biliyorum (öleceğim güne kadar) |
I said I’d never | Asla yapmayacağımı söyledim. |
Think I wasn’t better alone (till the light leaves my eyes) | Yalnız daha iyi olmadığımı düşünüyorum (ışık gözlerimi terk edene kadar) |
Can’t change the weather | Havayı değiştiremezsin |
Might not be forever (till the day I die) | Sonsuza kadar olmayabilir (öleceğim güne kadar) |
But if it’s forever, it’s even better | Ama sonsuza dek sürerse daha da iyi olur. |
I knew you in another life | Seni başka bir hayattan tanıyorum. |
You had that same look in your eyes | Gözlerinde aynı bakış vardı. |
I love you, don’t act so surprised | Seni seviyorum, şaşırmış gibi davranma. |
Bu şarkı, sevgilisinin kendisini terk etme kararı üzerine duygusal bir şekilde ifade ediyor. Şarkıcı, sevdiği kişinin ondan ayrılması durumunda kendisinin de gideceğini söylüyor çünkü hep ona ait olduğunu hissediyor. Kendisine gerçek mutluluğu ancak sevdikleriyle bir arada olduğu zaman bulabileceğini düşünüyor. Ancak, maviye dönmeye başlarsa onu kurtarmamasını istiyor çünkü artık kaybedecek bir şeyi kalmamış. Birbirlerine destek olmaları gerektiğini biliyor ve yalnızken iyi olamadığını düşünüyor. Sevgilisine nasıl göründüğünü sorduğunda ise onun kötü biri olduğunu söylemesi üzerine hayal kırıklığına uğruyor ve sevgisinin bile inandırıcı olmadığını düşünüyor. Şarkının uzun sürmeyebileceğini, ama kendisinin ölümüne kadar sevmeye devam edeceğini söyleyerek veda etmek istemediğini belirtiyor. Şarkının sonunda ise sevdiği kişiye, onu başka bir hayattan tanıdığını ve hala onu sevdiğini söylüyor.