Bring Me The Horizon – STraNgeRs (Türkçe Çeviri)
bring me the horizon – strangers türkçe çeviri
Maybe I’ll just be fucked up forever
Should have figured myself out by now
And I don’t want to tear myself open, no
But it’s hard to care when you bleed out
Belki sonsuza kadar mahvolurum
Şimdiye kadar kendimi anlamalıydım
Ve kendimi yırtmak istemiyorum, hayır
Ama kanaman olduğunda umursamak zor
So won’t you break me down, break me down
Make me get better
I confess I’m a mess, some kind of error
Well maybe I was destined to disappear
Bu yüzden beni kırmayacak mısın, beni kır
Beni iyileştir
İtiraf ediyorum ben bir karmaşayım, bir çeşit hatayım
Belki de kaderimde kaybolmak vardı
We’re just a room full of strangers
Looking for something to save us
Alone together, we’re dying to live or we’re living to die
Dying to live, living to die
We’re just a room full of strangers
Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız
Bizi kurtaracak bir şey arıyorum
Birlikte yalnızız, yaşamak için ölüyoruz ya da ölmek için yaşıyoruz
Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız
Well I guess my guardian angel missed the memo
Cause we’re walking on razors again
And we swore to God we’d never let this happen, no
We’ve dragged ourselves through hell and we’ll be damned if we go back
Sanırım koruyucu meleğim notu kaçırdı
Çünkü yine jilet üzerinde yürüyoruz
Ve bunun olmasına asla izin vermeyeceğimize Tanrı’ya yemin ettik, hayır
Kendimizi cehenneme sürükledik ve geri dönersek lanetleneceğiz
Break me down, break me down, make me get better
I confess I’m a mess, some kind of error
Well maybe I was destined to disappear
Beni kır, beni kır, beni iyileştir
İtiraf ediyorum ben bir karmaşayım, bir çeşit hata
Belki de kaderimde kaybolmak vardı
We’re just a room full of strangers
Looking for something to save us
Alone together, we’re dying to live or we’re living to die
Dying to live, living to die
It never stops, can’t erase this
Cross out my eyes, let them change us
Eye to an eye, we’re just dying to live or we’re living to die
Dying to live, living to die
It never stops, it don’t
Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız
Bizi kurtaracak bir şey arıyorum
Birlikte yalnızız, yaşamak için ölüyoruz ya da ölmek için yaşıyoruz
Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
Asla durmaz, bu silinmez
Gözlerimi çiz, bizi değiştirmelerine izin ver
Göz göze, sadece yaşamak için ölüyoruz ya da ölmek için yaşıyoruz
Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
Asla durmaz, durmaz
Where did we go?
We’re all alone (All alone)
So praise my God
Take offense to yesterday
This hole is
Full of all our sins
Nereye gittik?
Hepimiz yalnızız (Yalnız)
Öyleyse Tanrımı övün
Düne hakaret et
Bu delik
Bütün günahlarımızla dolu
We’re just a room full of strangers
Looking for something to save us
Alone together, we’re dying to live or we’re living to die
Dying to live, living to die
It never stops, can’t erase this
Cross out my eyes, let them change us
Eye to an eye, we’re dying to live or we’re living to die
Dying to live, living to die
We’re just a room
We’re just a room
We’re just a room full of strangers
Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız
Bizi kurtaracak bir şey arıyorum
Birlikte yalnızız, yaşamak için ölüyoruz ya da ölmek için yaşıyoruz
Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
Asla durmaz, bunu silemez
Gözlerimi çiz, bizi değiştirmelerine izin ver
Göz göze, yaşamak için ölüyoruz ya da ölmek için yaşıyoruz
Yaşamak için ölmek, ölmek için yaşamak
Biz sadece bir odayız
Biz sadece bir odayız
Biz sadece yabancılarla dolu bir odayız
Strangers
Yabancı insanlar