널 위해서라면 난
슬퍼도 기쁜 척 할 수가 있었어
(Üzgün olduğumda mutluymuş gibi davranabilirim senin için)
널 위해서라면 난
아파도 강한 척 할 수가 있었어
(İncinmiş olduğumda güçlüymüş gibi davranabilirim senin için)
사랑이 사랑만으로 완벽하길
(Keşke aşkın kendini sevmen gibi mükemmel olsaydı)
내 모든 약점들은 다 숨겨지길
(Keşke tüm zaaflarım gizli olsaydı)
이뤄지지 않는 꿈속에서
피울 수 없는 꽃을 키웠어
(Bir rüyada çiçek açmayan bir çiçek büyüttüm, gerçek olmayan)

I’m so sick of this fake love, fake love, fake love
(Bu sahte aşktan bıktım, sahte aşk, sahte aşk)
I’m so sorry but it’s fake love, fake love, fake love
(Çok üzgünüm ama o aşk sahte, sahte aşk, sahte aşk)

I wanna be a good man just for you
(Senin için iyi bir adam olmak istiyorum)
세상을 줬네 just for you
(Senin için dünyaları vermiştim)
전부 바꿨어 just for you
(Senin için her şeyi değiştireceğim
Now I don’t know me, who are you?
(Şimdi beni tanımıyorum , sen kimsin? )
우리만의 숲 너는 없었어
(Sadece bizim için ormanlık alan, sen orada yoktun)
내가 왔던 route 잊어버렸어
(Aldığım yolu unuttum)
나도 내가 누구였는지도 잘 모르게 됐어
(Kim olduğumdan bile emin değilim)
거울에다 지껄여봐 너는 대체 누구니
(Aynaya konuşmayı dene , sende kimsin yahu?)

널 위해서라면 난
슬퍼도 기쁜 척 할 수가 있었어
(Üzgün olduğumda mutluymuş gibi davranabilirim senin için)
널 위해서라면 난
아파도 강한 척 할 수가 있었어
(İncinmiş olduğumda güçlüymüş gibi davranabilirim senin için)
사랑이 사랑만으로 완벽하길
(Keşke aşkın kendini sevmen gibi mükemmel olsaydı)
내 모든 약점들은 다 숨겨지길
(Keşke tüm zaaflarım gizli olsaydı)
이뤄지지 않는 꿈속에서
피울 수 없는 꽃을 키웠어
(Bir rüyada çiçek açmayan bir çiçek büyüttüm, gerçek olmayan)

Love you so bad, love you so bad
(Seni çok kötü seviyorum, seni çok kötü seviyorum)
널 위해 예쁜 거짓을 빚어내
(Yalan senin için güzel bir kalıp)
Love you so mad, love you so mad
(Seni çok çılgın seviyorum , seni çok çılgın seviyorum )
날 지워 너의 인형이 되려 해
(Kendini silmeyi dene ve beni bebeğin yap)
Love you so bad, love you so bad
(Seni çok kötü seviyorum, seni çok kötü seviyorum)
널 위해 예쁜 거짓을 빚어내
(Yalan senin için güzel bir kalıp)
Love you so mad, love you so mad
(Seni çok çılgın seviyorum, seni çok çılgın seviyorum)
날 지워 너의 인형이 되려 해
(Kendini silmeyi dene ve beni bebeğin yap)

I’m so sick of this fake love, fake love, fake love
(Bu sahte aşktan bıktım, sahte aşk, sahte aşk)
I’m so sorry but it’s fake love, fake love, fake love
(Çok üzgünüm ama o aşk sahte, sahte aşk, sahte aşk)

Why you sad? I don’t know 난 몰라
(Neden üzgünsün? Bilmiyorum. Bilmiyorum)
웃어봐 사랑해 말해봐
(Gülümse , “Seni seviyorum ” de)
나를 봐 나조차도 버린 나
(Bana bak , kendimden bile vazgeçtim)
너조차 이해할 수 없는 나
낯설다 하네
(Sen bile beni anlamıyorsun)
니가 좋아하던 나로 변한 내가
아니라 하네
(Benim bilmediğimi söylüyorsun, hoşlandığın şeye dönüştüm )
예전에 니가 잘 알고 있던 내가
(Kendim olmadığımı söyledin ve bunu iyi biliyordun)
아니긴 뭐가 아냐 난 눈 멀었어
(Hayır mı ? Ne yapmaya çalışıyorsun ? Hayır , körüm)
사랑은 뭐가 사랑 it’s all fake love
(Aşk mı? Aşk da nedir? Tüm aşklar sahte)

(Woo) I don’t know, I don’t know, I don’t know why
(Woo, bilmiyorum, bilmiyorum, nedenini bilmiyorum)
(Woo) 나도 날 나도 날 잘 모르겠어
(Woo, kendimi bile , kendimi bile tanımıyorum)
(Woo) I just know, I just know, I just know why
(Woo, sadece biliyorum, sadece biliyorum, sadece nedenini biliyorum)
Cuz its all fake love, fake love, fake love
(Çünkü tüm aşklar sahte , sahte aşk , sahte aşk)

Love you so bad, love you so bad
(Seni çok kötü seviyorum, seni çok kötü seviyorum)
널 위해 예쁜 거짓을 빚어내
(Yalan senin için güzel bir kalıp)
Love you so mad, love you so mad
(Seni çok çılgın seviyorum,seni çok çılgın seviyorum)
날 지워 너의 인형이 되려 해
(Kendini silmeyi dene ve beni bebeğin yap)
Love you so bad, love you so bad
(Seni çok kötü seviyorum, seni çok kötü seviyorum)
널 위해 예쁜 거짓을 빚어내
(Yalan senin için güzel bir kalıp)
Love you so mad, love you so mad
(Seni çok çılgın seviyorum, seni çok çılgın seviyorum)
날 지워 너의 인형이 되려 해
(Kendini silmeyi dene ve beni bebeğin yap)

I’m so sick of this fake love, fake love, fake love
(Bu sahte aşktan bıktım, sahte aşk, sahte aşk)
I’m so sorry but it’s fake love, fake love, fake love
(Çok üzgünüm ama o aşk sahte, sahte aşk, sahte aşk)

널 위해서라면 난
슬퍼도 기쁜 척 할 수가 있었어
(Üzgün olduğumda mutluymuş gibi davranabilirim senin için)
널 위해서라면 난
아파도 강한 척 할 수가 있었어
(İncinmiş olduğumda güçlüymüş gibi davranabilirim senin için)
사랑이 사랑만으로 완벽하길
(Keşke aşkın kendini sevmen gibi mükemmel olsaydı)
내 모든 약점들은 다 숨겨지길
(Keşke tüm zaaflarım gizli olsaydı)
이뤄지지 않는 꿈속에서
피울 수 없는 꽃을 키웠어
(Bir rüyada çiçek açmayan bir çiçek büyüttüm, gerçek olmayan)