I don’t like to talk, but I love to sing
And I don’t smoke, but I love to drink
I’m paranoid, I don’t miss a thing
But I’m still nice, at least that’s what I think
Fall in love like I’m a freak
But then I pull out, and say
“I need freedom, I need freedom” (woah-woah)

 

Konuşmayı değil ama şarkı söylemeyi severim
Sigarayı değil içki içmeyi severim
Ben paranoyağım,hiç bir ayrıntıyı kaçırmam
Ama hala kibarım,en azından böyle düşünüyorum
Delicesine aşık oluyorum
Sonra kendimi çekip diyorum ki
‘Özgürlüğe ihtiyacım var,özgürlüğe ihtiyacım var’

 

I guess I’ll take it, heartbreaker
A title, I can’t shake it, can’t fake it
I guess I’ll take it, heartbreaker
A title, I can’t shake it, can’t fake it

 

Sanırım bunu kabul edeceğim,kalp kırıcıyım
Bir ünvan,bunu boş veremem,bunu yok sayamam
Sanırım bunu kabul edeceğim,kalp kırıcıyım
Bir ünvan,bunu boş veremem,bunu yok sayamam

 

Baby, I’d rather be hard to love
Than easy to leave, you should believe me
I’ll make you need me
I’d rather be hard to love
Than easy to leave, you should believe me
I’ll make you need me

 

Bebeğim,ben sevilmesi zor olmayı tercih ederim
Bırakılması kolay olmaktansa,bana inanmalısın
Seni kendime muhtaç bırakacağım
Ben sevilmesi zor olmayı tercih ederim
Bırakılması kolay olmaktansa,bana inanmalısın
Seni kendime muhtaç bırakacağım

 

‘Course you love me, you don’t know me
But I got news for you, I came broken
Ego issues, my head is swollen
I got a million chips on my shoulder
But if you stick despite all I showed ya
Maybe you don’t need freedom, freedom

 

Beni sevmene rağmen beni tanımıyorsun
Ama sana bir müjdem var,ben yaralıyım
Benlik sorunlarıyla kafam şişmiş durumda
Omuzlarımda milyon tane iz var
Ama sana tüm gösterdiklerime rağmen aynı kalırsan
Belki de özgürlüğe ihtiyacın yoktur,özgürlüğe

I guess I’ll take it, heartbreaker
A title, I can’t shake it, can’t fake it
I guess I’ll take it, heartbreaker
A title, I can’t shake it, can’t fake it

 

Sanırım bunu kabul edeceğim,kalp kırıcıyım
Bir ünvan,bunu boş veremem,bunu yok sayamam
Sanırım bunu kabul edeceğim,kalp kırıcıyım
Bir ünvan,bunu boş veremem,bunu yok sayamam

 

Baby, I’d rather be hard to love
Than easy to leave, you should believe me
I’ll make you need me
I’d rather be hard to love
Than easy to leave, you should believe me
I’ll make you need me

 

Bebeğim,ben sevilmesi zor olmayı tercih ederim
Bırakılması kolay olmaktansa,bana inanmalısın
Seni kendime muhtaç bırakacağım
Ben sevilmesi zor olmayı tercih ederim
Bırakılması kolay olmaktansa,bana inanmalısın
Seni kendime muhtaç bırakacağım

 

Go deeper, go deep
I love it when your roots go deep so I know you won’t leave
Go deeper, go deep
I love it when your roots go deep so I know you won’t leave
Go deeper
I like being ugly, that way if they love me
I know that they love me for real
I like being ugly, that way if they love me
I know that they love me for real
I like being ugly, that way if they love me
I know that they love me for real (woah-oh-oh)
I like being ugly, that way if they love me
I know that they love me for real

 

Daha derine in,derine in
Köklerinin derine inişini seviyorum böylece terk edemeyeceğini biliyorum
Daha derine in,derine in
Köklerinin derine inişini seviyorum böylece terk edemeyeceğini biliyorum
Daha derine in
Çirkin olmayı seviyorum,eğer beni bu şekilde seviyorsalar
Biliyorum ki beni gerçekten seviyodurlar
Çirkin olmayı seviyorum,eğer beni bu şekilde seviyorsalar
Biliyorum ki beni gerçekten seviyodurlar
Çirkin olmayı seviyorum,eğer beni bu şekilde seviyorsalar
Biliyorum ki beni gerçekten seviyodurlar