Now Reading: Demi Lovato – Lonely (Türkçe Çeviri)

Loading
svg

Demi Lovato – Lonely (Türkçe Çeviri)

svg61

Lonely (Yalnız)

Mustard on the beat ho!
Müthiş atış ho!

He felt just like you
O senin gibi hissetti
His arms, his lips
Onun kolları, onun dudakları
His promises were just as smooth
Onun sözleri gibi pürüzsüz
His grip, it fit though I’ll admit that
Onun tutuşu, uygun olduğu halde itiraf edeceğim
Only you could make me feel the way you do
Sadece sen bana yaptıklarını hissettirebilirsin
Though you know love is blind
Sen de biliyorsun aşk körlüktür
And he just caught my eye
Ve benim gözlerimi yakaladı

You know me, and honestly I’m better without ya
Beni bilirsin ve doğrusu sensiz daha iyiyim
Don’t you got me checking on my phone by the hour
Saat başı telefonumu kontrol etme
Baby, I’m hoping and praying
Bebeğim, umuyorum ve dua ediyorum
My knees weak, I’m shaking
Benim dizlerim zayıf, sendeliyorum
‘Cause you know that I always needed saving
Çünkü biliyorsun hep söylemeye ihtiyacım olduğunu

Now I’m fucking lonely, and you didn’t want me
Hayır ben yalnızım ve sen beni istemedin
Trying to show me that you didn’t own me
Bana sahip olmadığını göstermeye çalışıyorum
But all you do is leave me, fucking lonely
Ama bütün yaptığın beni terk etmek, yalnız bırakmak
Knees on the concrete, cut up and bleeding
Dizlerim betonda, kesik ve kanıyor
For no Goddamn reason, but all you do is leave me
Kahrolası bir sebep yüzünden ama bütün yaptığın beni terk etmek
Fucking lonely
Yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak

The month was June
Aylardan hazirandı
The smoky sun, our fatal run
Buğulu güneş, ölümcül koşu
It ended too soon
Çok erken bitti
With tears and proof, ’cause all the carpets stained with juice
Gözyaşlarıyla ve ispatla, çünkü bütün cezalar benzinle lekelendi
Blood on my shoes and you know love is blind
Kan ayakkabılarımda ve biliyorsun aşk körlüktür
I can see it in your eyes
Bunu senin gözlerinde görebiliyorum

You know me, and honestly I’m better without ya
Beni bilirsin ve doğrusu sensiz daha iyiyim
Don’t you got me checking on my phone by the hour
Saat başı telefonumu kontrol etme
Baby, I’m hoping and praying
Bebeğim, umuyorum ve dua ediyorum
My knees weak, I’m shaking
Benim dizlerim zayıf, sendeliyorum
‘Cause you know that I always needed saving
Çünkü biliyorsun hep söylemeye ihtiyacım olduğunu

Now I’m fucking lonely, and you didn’t want me
Hayır ben yalnızım ve sen beni istemedin
Trying to show me that you didn’t own me
Bana sahip olmadığını göstermeye çalışıyorum
But all you do is leave me, fucking lonely
Ama bütün yaptığın beni terk etmek, yalnız bırakmak
Knees on the concrete, cut up and bleeding
Dizlerim betonda, kesik ve kanıyor
For no Goddamn reason, but all you do is leave me
Kahrolası bir sebep yüzünden ama bütün yaptığın beni terk etmek
Fucking lonely
Yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak

Bitch can’t even say I miss you back over the fuckin’ text
Sürtük lanet olasıca konuda seni yine özlediğini bile söyleyemez
Every time you slept over my pad, you over fuckin’ slept
Her seferinde benim yastığımda uyurken, lanet olsun sen uyurken
Toni Braxton told me to breathe again, don’t hold no fuckin’ breath
Toni Braxton tekrar nefes almamı söyledi, nefesini tutma
Gave your ass directions to my heart, and your ass busted left
Kıçını kalbime doğrulttu ve kıçın parçalandı
Climbin’ up the money tree, the tree without the lover’s nest
Para ağacına tırmandı, sevgili yuvası olmayan bir ağaç
‘Cause lovebirds are some busy bees
Çünkü muhabbet kuşları meşgul arılardır
You fuck around, you stung again
Etrafında cilveleşirler, yine sokarlar
And you didn’t leave in your underwear
Ve sen iç çamaşırında bırakmadın
‘Cause she didn’t arrive in no underwear
Çünkü hiçbir iç çamaşırına ulaşmadı
Look baby, even lovers burn to nothin’, that be clear
Bak bebeğim, sevgililer bile hiçbir şeye burunlarını sokmazlar, bu açıktır
I can’t see the forest from the tree, the water from the sea
Ağaçtan ormanı göremiyorum, denizden suyu
And I was starting to believe, but it’s a forest full of dreams
Ve inanmaya başlardım ama bu orman hayallerle dolu
I smoke bars full of weed, and call it what I see
Yabani otlarla dolu parmaklıkları yakıyorum ve gördüğüm şeyi çağır
And when you leave, I hope you know you bring
Ve sen terk ettiğinde, umuyorum getireceğini biliyorsundur
The forest to his leaves, I’m fucking lonely
Ormanın onun yapraklarına, kahrolasıca yalnızım

Now I’m fucking lonely, and you didn’t want me
Hayır ben yalnızım ve sen beni istemedin
Trying to show me that you didn’t own me
Bana sahip olmadığını göstermeye çalışıyorum
But all you do is leave me, fucking lonely
Ama bütün yaptığın beni terk etmek, yalnız bırakmak
Knees on the concrete, cut up and bleeding
Dizlerim betonda, kesik ve kanıyor
For no Goddamn reason, but all you do is leave me
Kahrolası bir sebep yüzünden ama bütün yaptığın beni terk etmek
Fucking lonely
Yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak
Leave me fucking lonely
Beni yalnız bırakmak

svg
svg

What do you think?

It is nice to know your opinion. Leave a comment.

Yorum Bırak

Loading
svg To Top
  • 1

    Demi Lovato – Lonely (Türkçe Çeviri)

Hızlı Yönlendirme