Doja Cat – MASC ( Türkçe Çeviri )
Doja Cat Masc Türkçe Çevirisi
İngilizce Sözler | Türkçe Sözler |
---|---|
Boy, we way too grown for this shit | Evlat, biz bu bok için fazla büyüdük |
Boy, we way too grown for this shit | Oğlum, biz bu bok için çok büyüdük. |
Yeah | Evet |
I ain’t havin’ it (No) | Ben bu işi kabul etmiyorum (Hayır) |
Oh, you mad again? (‘Gain) | Oh, yine mi kızdın? (‘Kazanç) |
Don’t you make me put you on the couch again (‘Gain) | Beni tekrar seni koltuğa koymak zorunda bırakma (‘Kazanç) |
Don’t you make me kick you out the house again (Again, again) | Beni tekrar seni evden atmak zorunda bırakma (Tekrar, tekrar) |
On your ass I did have to get masculine (I did) | Sana karşı erkeksi olmak zorunda kaldım (Evet) |
Boy, we (Boy, we’re—) way too grown (Too grown) for this shit (For this) | Oğlum, biz (Oğlum, biz) bu bok için (Bunun için) çok büyüğüz (Çok büyüğüz) |
Yeah (For this) | Evet (Bunun için) |
I gave you a heart that you can keep | Sana saklayabileceğin bir kalp verdim |
You gave me the dick (dick) and gave the dick without the D (D) | Bana sikini verdin ve sikini D olmadan verdin (D) |
If I had one wish, it’s be to practice what I preach (Yeah) | Eğer bir dileğim olsaydı, vaaz ettiğim şeyi uygulamak olurdu (Evet) |
If I had one wish it’d be to keep this off IG (G) | Tek bir dileğim olsaydı, bunu IG’den uzak tutmak olurdu (G) |
Why you always steppen’ in the business about me? (Me) | Neden hep benimle ilgili işlere burnunu sokuyorsun? (Ben) |
Why you always wish I could be bitches I won’t be? (Be) | Neden her zaman olamayacağım sürtükler olmamı diliyorsun? (Olmak) |
Everybody doing you, so only you a victim | Herkes seni yapıyor, yani sadece sen kurban oluyorsun |
Everybody doing you, like basses upon TikTok | Herkes seni yapıyor, TikTok’taki baslar gibi |
Maybe it’s the booty that make you act sufficient | Belki de seni yeterli yapan popon. |
I don’t need to prove you that I ain’t no bitches (No, no) | Sana benim bir sürtük olmadığımı kanıtlamama gerek yok (Hayır, hayır) |
We both really detonated and sleeping with the fishes | Gerçekten patladık ve balıklarla uyuyoruz |
Let’s rewrite our story ’cause I ain’t that good with fiction | Hikayemizi yeniden yazalım çünkü kurguda o kadar iyi değilim |
Look at me | Bana bak |
I’m packing my stuff, I’m about to leave | Eşyalarımı topluyorum, gitmek üzereyim |
We breakin’ up | Ayrılıyoruz |
You mean it this time, okay so do I | Bu sefer ciddisin, tamam ben de öyle. |
Make sure I’m sweet | Tatlı olduğumdan emin ol |
I don’t wanna leave, my Charger and keys | Gitmek istemiyorum, Charger’ım ve anahtarlarım |
My favorite club | En sevdiğim kulüp |
Okay enough this sick energy | Tamam, bu hastalıklı enerji yeter |
I’m at the club | Kulüpteyim |
I need you love, I need your touch | Sana ihtiyacım var aşkım, dokunuşuna ihtiyacım var |
I need your time | Zamanına ihtiyacım var |
I need your feet cuddling in mine (Baby, I need) | Ayaklarının bana sarılmasına ihtiyacım var (Bebeğim, ihtiyacım var) |
I’m comin’ to you man-to-man | Sana erkek erkeğe geliyorum |
Hoping that you understand | Anlayacağınızı umuyorum |
I’m not perfect, I’ma make mistakes | Mükemmel değilim, hatalar yapabilirim |
I’ll do anything if you stay | Kalırsan her şeyi yaparım |