Drake – No Face ( Türkçe Çeviri )
Drake No Face Türkçe Sözleri
İngilizce Sözler | Türkçe Çeviri |
---|---|
[Intro] | [Giriş] |
Ayy, what? What? What? | Ayy, ne? Ne? Ne? |
[Verse 1] | [1. Kıta] |
This is the shit that my daddy had raised me on | Babamın beni yetiştirdiği şey bu |
Niggas got lit off the features I skated on | Adamlar, benim katkı sağladığım özelliklerden coştu |
I gotta know, I gotta know | Bilmem lazım, bilmem lazım |
How you get lit off the nigga you hatin’ on? | Nefret ettiğin adamla nasıl coşuyorsun? |
Numbers untouchable, they got the data wrong | Rakamlar dokunulmaz, veriyi yanlış aldılar |
This is the moment I know they been prayin’ on | Bu, onların dua ettiği an |
What? Ayy, what? Ayy | Ne? Ayy, ne? |
Try knock The Boy off, but fuck it, I’m stayin’ on | Beni düşürmeye çalıştılar, ama boşver, ben kalıyorum |
O’ keep on sendin’ me slaps to go crazy on | O’ bana çılgınca takılmam için ritimler yollamaya devam ediyor |
40 keep sayin’ it’s time to be patient | 40 sürekli sabırlı olma zamanının geldiğini söylüyor |
It’s so many people we turnin’ the tables on | Birçok kişiye karşı masayı ters çeviriyoruz |
Capo got plans, but we’ll save that for later on | Capo’nun planları var ama bunu sonra saklayacağız |
Hush’ll keep sayin’ they know that they played it wrong | Hush sürekli onların yanlış oynadıklarını söylüyor |
KD just text, “What the fuck are we waitin’ on?” Damn | KD yeni mesaj attı, “Ne bekliyoruz?” Lanet olsun |
Me, I’m expressionless | Ben, ifadesizim |
Niggas be talkin’ ’bout don’t shoot the messenger | Adamlar “elçiye zeval olmaz” diyor |
Fah-fah-fah, you get shot for way less in here | Fah-fah-fah, burada daha azı için vurulursun |
None of you pussies is blockin’ my blessings here, what? | Hiçbiriniz burada bereketimi engelleyemez, ne? |
[Pre-Chorus] | [Ön-Nakarat] |
All these years throwin’ success in your face | Bu yıllarca başarıyı yüzüne fırlattım |
All of these baddies obsessed with my face | Tüm bu kızlar yüzümle saplantılı |
All the shit they don’t address in my face | Yüzüme söyleyemedikleri tüm şeyler |
I can’t be showin’ no stress in my face, what? Yeah | Yüzümde strese izin veremem, ne? Evet |
[Chorus] | [Nakarat] |
No face, no face | Yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
[Post-Chorus] | [Sonraki Nakarat] |
Brrt | Brrt |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no | Yüz yok, yüz yok, yok |
[Verse 2] | [2. Kıta] |
I don’t get sleepy off no melatonin | Melatoninden uykum gelmiyor |
My therapist put in a thirty-day notice | Terapistim otuz günlük bir ihbar verdi |
‘Cause I keep on talkin’ ’bout beefin’ and business and money and women, there’s no diagnosis | Çünkü sürekli kavga, iş, para ve kadınlar hakkında konuşuyorum, teşhis yok |
They emptied the clip (Pfft) quick | Şarjörü hızlıca boşalttılar (Pfft) |
Swapped that shit out and I came back reloaded | O şeyi değiştirdim ve yeniden dolu geldim |
I’m just so happy that niggas who envied and held that shit in got to finally show it | Kıskanan ve bunu içinde tutan adamların sonunda bunu gösterebilmesine çok sevindim |
I’m over the moon, yeah, we’ll see you boys soon | Aydayım, evet, sizi yakında göreceğiz |
I’m spreadin’ my wings, I hop out, cocoon | Kanatlarımı açıyorum, koza içinden çıkıyorum |
I’m studio trappin’, I’m locked in the room, what? | Stüdyoya kapanmış durumdayım, odadayım, ne? |
[Pre-Chorus] | [Ön-Nakarat] |
All these years throwin’ success in your face | Bu yıllarca başarıyı yüzüne fırlattım |
All of these baddies obsessed with my face | Tüm bu kızlar yüzümle saplantılı |
All the shit they don’t address in my face | Yüzüme söyleyemedikleri tüm şeyler |
I can’t be showin’ no stress in my face, what? Yeah | Yüzümde strese izin veremem, ne? Evet |
[Chorus] | [Nakarat] |
No face, no face | Yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
No face, no face, no face | Yüz yok, yüz yok, yüz yok |
[Outro] | [Çıkış] |
Brrt, yeah | Brrt, evet |