Gracie Abrams – I Love You, I’m Sorry ( Türkçe Çeviri )
İki Ağustos önce
Two Augusts ago
I told the truth, oh, but you didn’t like it, you went home
Gerçeği söyledim, ama hoşlanmadın, eve gittin
You’re in your Benz, I’m by the gate
Benz’inde sen, kapıdayım ben
Now you go alone
Şimdi yalnız gidiyorsun
Charm all the people you train for, you mean well but aim low
Eğitildiğin herkesi büyüle, iyi niyetlisin ama hedefin düşük
And I’ll make it known like I’m getting paid
Ve bunu duyuracağım, sanki para alıyormuşum gibi
That’s just the way life goes
Hayatın yolu böyle
I like to slam doors closed
Kapıları sert kapatmayı severim
Trust me, I know it’s always about me
Bana güven, her zaman konu ben oluyorum
I love you, I’m sorry
Seni seviyorum, üzgünüm
İki yaz sonra
Two summers from now
We’ll have been talking, but not all that often, we’re cool now
Konuşuyor olacağız ama o kadar sık değil, şimdi iyiyiz
I’ll be on a boat, you’re on a plane
Bir teknede olacağım, sen bir uçakta
Going somewhere, same
Bir yere gidiyoruz, aynı
And I’ll have a drink
Ve bir içki alırım
Wistfully lean out my window and watch the sun set on the lake
İçim burkularak penceremden dışarı bakarım ve gölette gün batımını izlerim
I might not feel real, but it’s okay, mh
Gerçek hissetmeyebilirim ama sorun değil
‘Cause that’s just the way life goes
Çünkü hayatın yolu böyle
I push my luck, it shows
Şansımı zorluyorum, belli oluyor
Thankful you don’t send someone to kill me
Beni öldürmek için birini göndermediğin için minnettarım
I love you, I’m sorry
Seni seviyorum, üzgünüm
Sen en iyisiydin ama en kötüsündün
You were the best but you were the worst
As sick as it sounds, I loved you first
Ne kadar kötü duyulsa da, seni ilk ben sevdim
I was a dick, it is what it is
Bir salaktım, ne yapalım
A habit to kick, the age-old curse
Bir alışkanlık, eski bir lanet
I tend to laugh whenever I’m sad
Üzgün olduğumda gülmeyi eğilimim var
I stare at the crash, it actually works
Çarpışmaya bakarım, aslında işe yarar
Making amends, this shit never ends
Düzeltmeler yapıyorum, bu işler asla bitmez
I’m wrong again, wrong again
Yine yanlışım, yine yanlışım
The way life goes
Hayatın yolu
Joyriding down our road
Joyriding down our road
Lay on the horn to prove that it haunts me
Korna çalarım, çünkü bunun beni rahatsız ettiğini kanıtlamak isterim
I love you, I’m sorry
Seni seviyorum, üzgünüm
The way life goes (you were the best but you were the worst)
Hayatın yolu (Sen en iyisiydin ama en kötüsündün)
(As sick as it sounds, I loved you first)
(Ne kadar kötü duyulsa da, seni ilk ben sevdim)
I wanna speak in code (I was a dick, it is what it is)
Şifreli konuşmak istiyorum (Bir salaktım, ne yapalım)
(A habit to kick, the age-old curse)
(Bir alışkanlık, eski bir lanet)
Hope that I don’t, won’t make it about me (I tend to laugh whenever I’m sad)
Umarım bunu kendimle ilgili yapmam (Üzgün olduğumda gülmeyi eğilimim var)
(Stare at the crash, it actually works)
(Çarpışmaya bakarım, aslında işe yarar)
I love you, I’m sorry
Seni seviyorum, üzgünüm