Time stood still | Zaman durdu |
Just like a photograph | Tıpkı bir fotoğraf gibi |
You made me feel like this would last forever | Bu sonsuza dek sürecekmiş gibi hissettirdin |
Looking in your eyes | Gözlerinin içine bakarken |
I see my whole life | Bütün hayatımı görüyorum |
They say you know it when you know it, and I know | Derler ki anladığında bilirsin, ve ben biliyorum |
(Oh-oh-oh) | (Oh-oh-oh) |
Promise that you’ll hold me close, don’t let me go | Söz ver, beni sıkıca tutacaksın, bırakmayacaksın |
(Hey!) | (Hey!) |
Take my heart, don’t break it | Kalbimi al, kırma |
Love me to my bones | Beni kemiklerime kadar sev |
All this time I wasted | Tüm bu zamanı boşa harcadım |
You were right there all along | Sen hep oradaydın |
You and I stargazing | Sen ve ben yıldızları seyrediyoruz |
Intertwining souls | Ruhlarımız iç içe geçiyor |
We were never strangers | Hiçbir zaman yabancı değildik |
You were right there all along | Sen hep oradaydın |
I lose my mind | Aklımı kaybediyorum |
When I’m around you, how I come alive | Senin yanında olduğumda nasıl da canlanıyorum |
When I’m without you, I can’t help but feel so lost | Sensiz olduğumda kendimi kaybolmuş hissediyorum |
I wanna give you all I’ve got | Sana sahip olduğum her şeyi vermek istiyorum |
They say you know it when you know it, and I know | Derler ki anladığında bilirsin, ve ben biliyorum |
(Oh-oh-oh) | (Oh-oh-oh) |
Promise that you’ll hold me close, don’t let me go | Söz ver, beni sıkıca tutacaksın, bırakmayacaksın |
(Hey!) | (Hey!) |
Take my heart, don’t break it | Kalbimi al, kırma |
Love me to my bones | Beni kemiklerime kadar sev |
All this time I wasted | Tüm bu zamanı boşa harcadım |
You were right there all along | Sen hep oradaydın |
You and I stargazing | Sen ve ben yıldızları seyrediyoruz |
Intertwining souls | Ruhlarımız iç içe geçiyor |
We were never strangers | Hiçbir zaman yabancı değildik |
You were right there all along | Sen hep oradaydın |
All along | Hep oradaydın |
Take my heart, don’t break it | Kalbimi al, kırma |
Love me to my bones | Beni kemiklerime kadar sev |
All this time I wasted | Tüm bu zamanı boşa harcadım |
You were right there all along | Sen hep oradaydın |