Sabrina Carpenter – Taste ( Türkçe Çeviri )
Sabrina Carpenter Taste Türkçe Sözleri
İngilizce Sözler | Türkçe Çeviri |
---|---|
“Taste” | “Tat” |
Oh, I leave quite an impression | Oh, oldukça büyük bir etki bırakırım |
Five feet to be exact | Beş ayak boyunda tam olarak |
You’re wondering why half his clothes went missing | Neden kıyafetlerinin yarısının kaybolduğunu merak ediyorsun |
My body’s where they’re at | Onlar benim bedenimde |
Now I’m gone, but you’re still layin’ | Şimdi ben gittim, ama sen hâlâ uzanıyorsun |
Next to me, one degree of separation | Yanımda, bir derece ayrılık |
I heard you’re back together and if that’s true | Duydum ki tekrar bir araya geldiniz ve eğer bu doğruysa |
You’ll just have to taste me when he’s kissing you | O seni öperken benim tadımı almak zorunda kalacaksın |
If you want forever, I bet you do | Sonsuza kadar istersen, bahse girerim ki istersin |
Just know you’ll taste me too | Bil ki benim tadımı da alacaksın |
Uh-huh | Uh-huh |
He pins you down on the carpet | Seni halının üzerine mıhlıyor |
Makes paintings with his tongue | Dilini kullanarak resimler yapıyor |
(La-la-la-la-la-la-la) | (La-la-la-la-la-la-la) |
He’s funny now, all his jokes hit different | O şimdi komik, tüm şakaları farklı geliyor |
Guess who he learned that from? | Bunu kimden öğrendiğini tahmin et? |
Now I’m gone, but you’re still layin’ | Şimdi ben gittim, ama sen hâlâ uzanıyorsun |
Next to me, one degree of separation | Yanımda, bir derece ayrılık |
I heard you’re back together and if that’s true | Duydum ki tekrar bir araya geldiniz ve eğer bu doğruysa |
You’ll just have to taste me when he’s kissing you | O seni öperken benim tadımı almak zorunda kalacaksın |
If you want forever, and I bet you do | Sonsuza kadar istersen, ve bahse girerim ki istersin |
Just know you’ll taste me too | Bil ki benim tadımı da alacaksın |
La-la-la-la-la-la-la | La-la-la-la-la-la-la |
Every time you close your eyes and feel his lips, you’re feelin’ mine | Gözlerini kapatıp dudaklarını her hissettiğinde, benimkileri hissediyorsun |
And every time you breathe his air, just know I was already there | Ve her nefesini aldığında, bil ki ben zaten oradaydım |
You can have him if you like, I’ve been there, done that once or twice | Onu isteyebilirsin, ben oradaydım, bunu bir iki kez yaşadım |
And singin’ ’bout it don’t mean I care, yeah, I know I’ve been known to share | Ve bunun hakkında şarkı söylemek umursadığım anlamına gelmez, evet, paylaşmamla bilindiğimi biliyorum |
Well, I heard you’re back together and if that’s true | Duydum ki tekrar bir araya geldiniz ve eğer bu doğruysa |
You’ll just have to taste me when he’s kissing you | O seni öperken benim tadımı almak zorunda kalacaksın |
If you want forever, and I bet you do | Sonsuza kadar istersen, ve bahse girerim ki istersin |
Just know you’ll taste me too | Bil ki benim tadımı da alacaksın |
Taste me too | Benim tadımı da al |
La-la-la-la-la-la-la | La-la-la-la-la-la-la |
You’ll just have to taste me when he’s kissing you, no | O seni öperken benim tadımı almak zorunda kalacaksın, hayır |
(La-la-la-la-la-la-la) Yeah, ah-ah | (La-la-la-la-la-la-la) Evet, ah-ah |
You’ll just have to taste me when he’s kissing you | O seni öperken benim tadımı almak zorunda kalacaksın |