Taylor Swift – it’s time to go (Türkçe Çeviri)
When your dinner is cold and the chatter gets old
You ask for the tab
Or that moment again, he’s insisting that friends
Look at each other like that
Akşam yemeğin soğuduğunda ve çene çalmak sıkıcılaştığında
Sen hesabı istedin
Ya da o an yine, o arkadaşlarına ısrar ediyor
Birbirlerine öylece bakıyorlar
When the words of a sister come back in whispers
That prove she was not in fact what she seemed
Not a twin from your dreams
She’s a crook who was caught
Bir kız kardeşin sözleri fısıltılarla geri geldiğinde
Bu, onun aslında göründüğü gibi olmadığını kanıtlıyor
Hayallerindeki ikiz o değil
O, yakalanmış bir sahtekar
That old familiar body ache
The snaps from the same little breaks in your soul
You know when it’s time to go
O eski tanıdık vücut ağrısı
Ruhundaki aynı küçük kırılmalardan çıkan anlık görüntüler
İşte o zaman gitme zamanının geldiğini biliyorsun
Twenty years at your job
Then the son of the boss gets the spot that was yours
Or trying to stay for the kids
When keeping it how it is will only break their hearts worse
İşinde 20. yılın
Ve sonra patronun oğlu senin olan yeri alıyor
Ya da çocuklar için kalmaya çalışıyor
Olduğu gibi bırakmak sadece onların kalplerini daha kötü biçimde kırıyor
That old familiar body ache
The snaps from the same little breaks in your soul
You know when it’s time to go
O eski tanıdık vücut ağrısı
Ruhundaki aynı küçük kırılmalardan çıkan anlık görüntüler
İşte o zaman gitme zamanının geldiğini biliyorsun
Sometimes giving up is the strong thing
Sometimes to run is the brave thing
Sometimes walking out is the one thing
That will find you the right thing
Sometimes giving up is the strong thing
Sometimes to run is the brave thing
Sometimes walking out is the one thing
That will find you the right thing
Bazen pes etmek güçlü şeydir
Bazen koşmak cesaretli şeydir
Bazen çıkıp gitmek tek şeydir
Senin doğru şeyi bulmanı sağlar
Bazen pes etmek güçlü şeydir
Bazen koşmak cesaretli şeydir
Bazen çıkıp gitmek tek şeydir
Senin doğru şeyi bulmanı sağlar
Fifteen years, fifteen million tears
Begging ’til my knees bled
I gave it my all, he gave me nothing at all
Then wondered why I left
15 sene, 15 milyon gözyaşı
Dizlerim kanayana kadar yalvarıyorum
Her şeyimi verdim, o bana pek de bir şey vermedi
Sonra neden gittiğimi merak etti
Now he sits on his throne in his palace of bones
Praying to his greed
He’s got my past frozen behind glass
But I’ve got me
Şimdi kemik dolu sarayında, tahtında oturuyor
Açgözlülüğüne dua ediyor
Geçmişim onun camının arkasında donmuş durumda
Fakat ben kendime sahibim
That old familiar body ache
The snaps from the same little breaks in my soul
I know when it’s time to go
O eski tanıdık vücut ağrısı
Ruhundaki aynı küçük kırılmalardan çıkan anlık görüntüler
İşte o zaman gitme zamanının geldiğini biliyorsun
Sometimes giving up is the strong thing
Sometimes to run is the brave thing
Sometimes walking out is the one thing
That will find you the right thing
Sometimes giving up is the strong thing
Sometimes to run is the brave thing
Sometimes walking out is the one thing
That will find you the right thing
Bazen pes etmek güçlü şeydir
Bazen koşmak cesaretli şeydir
Bazen çıkıp gitmek tek şeydir
Senin doğru şeyi bulmanı sağlar
Bazen pes etmek güçlü şeydir
Bazen koşmak cesaretli şeydir
Bazen çıkıp gitmek tek şeydir
Senin doğru şeyi bulmanı sağlar
That will find you the right thing
And you know in your soul
And you know in your soul
When it’s time to go
You know, you know, you know, you know
When it’s time to go
So then you go
Then you go
You just go
Senin doğru şeyi bulmanı sağlar
Ve ruhunda bilirsin ki
Ve ruhunda bilirsin ki
Gitme zamanı gelmiştir
Bilirsin, bilirsin, bilirsin, bilirsin
Gitme zamanı gelmiştir
Ve sonra gidersin
Sonra gidersin
Yalnızca gidersin
What do you think?
It is nice to know your opinion. Leave a comment.