USHER Kissing Strangers Türkçe Çevirisi

İngilizce SözlerTürkçe Çeviri
Is it messed up I hoped you would be hereBurada olmanı umuyordum.
Only so I could act like I don’t care?Sadece umurumda değilmiş gibi davranabilmek için mi?
Been a blur for the last two monthsSon iki aydır her şey bulanıktı.
Got a glass on my lips and a burn in my chestDudaklarımda bir bardak ve göğsümde bir yanık var
Got some new fingertips on the back of my neckBoynumun arkasında yeni parmak uçları var.
Gotta try to pretendRol yapmaya çalışmalıyım.
Gotta try to forget somehowBir şekilde unutmaya çalışmalıyım.
But how, how?Ama nasıl, nasıl?
How we go from strangers kissing to kissing strangers?Yabancıları öpmekten yabancıları öpmeye nasıl geçtik?
From not knowing your name to wishing I could erase it?Adını bilmemekten, silmeyi dilemeye?
Tryna forget with somebody newTryna forget with somebody new
That I’m missing youSeni özlediğimi
All of the nights we stayed up making plansPlanlar yaparak sabahladığımız bütün geceler
Now I stay up trying to understand (I understand)Şimdi anlamaya çalışarak uyanık kalıyorum (anlıyorum)
Been a blur for the last three monthsSon üç ay bulanık geçti.
Got a glass on my lips and a burn in my chestDudaklarımda bir bardak ve göğsümde bir yanık var
Got some new fingertips on the back of my neckBoynumun arkasında yeni parmak uçları var.
Gotta try to pretendRol yapmaya çalışmalıyım.
I would die to forget somehowBir şekilde unutmak için ölebilirim.
How we go from strangers kissing to kissing strangers?Yabancıları öpmekten yabancıları öpmeye nasıl geçtik?
From not knowing your name to wishing I could erase it?Adını bilmemekten, silmeyi dilemeye?
Tryna forget with somebody newTryna forget with somebody new
That I’m missing youSeni özlediğimi
Still see your faceHala yüzünü görüyorum
In everybody, everybodyHerkesin içinde, herkesin
Can’t feel the spaceBoşluğu hissedemiyorum
With anybody, anybodyHerhangi biriyle, herhangi biriyle
Still see your faceHala yüzünü görüyorum
Can’t feel the spaceBoşluğu hissedemiyorum
Tryna forget in a crowded roomKalabalık bir odada unutmaya çalışmak
That I’m missing youSeni özlediğimi