jin the – astronaut türkçe çeviri
You and me, an unending history
Oh, you became my universe
The story of us
Like that asteroid drifting by without a destination
I, too, was just drifting along
Every dream I found in the darkness
Starting anew this story
Sen ve ben, bitmeyen bir tarihiz
Ah, sen benim evrenim oldun
Bizim hikayemiz
Bir hedef olmadan sürüklenen o asteroit gibi
Ben de sadece sürükleniyordum
Karanlıkta bulduğum her rüya
Bu hikayeye yeniden başlamak içindi
When I’m with you
There is no one else
I get heaven to myself
When I’m with you
There is no one else
I feel this way I’ve never felt
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Cenneti kendime alıyorum
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Hiç hissetmediğim şekilde hissediyorum
You and me
Like a star that doesn’t shatter
Becoming your dream
To travel throughout the universe
Just as the Milky Way shines upon the darkest roads
You were shining towards me
The only light found in the darkness
On my path to you
Sen ve ben
Parçalanmayan bir yıldız gibi
Hayalin oluyorum
Evren boyunca seyahat ediyorum
Tıpkı Samanyolu’nun en karanlık yollarda parlaması gibi
Bana doğru parlıyordun
Karanlıkta bulunan tek ışık
Sana giden yolumda
When I’m with you
There is no one else
I get heaven to myself
When I’m with you
There is no one else
I feel this way I never felt
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Cenneti kendime alıyorum
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Hiç hissetmediğim şekilde hissediyorum
I feel this way I never felt
Hiç hissetmediğim şekilde hissediyorum
When I’m with you
There is no one else
I get heaven to myself
When I’m with you
There is no one else
A life, a sparkle in your eyes
Heaven coming through
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Cenneti kendime alıyorum
Seninle olduğumda
Başka kimse yok
Hiç hissetmediğim şekilde hissediyorum
And I love you
And I love you
Ve seni seviyorum
Ve seni seviyorum