이상한 꼬마 (Garip bir çocuk) 숨쉬듯 노래했네 (Sanki nefes alıyormuş gibi şarkı söyledi) 어디든 좋아 (Nerede olursa olsun iyi) 음악이 하고 싶었네 (Sadece müzik yapmak istiyordu) 오직 노래 (Sadece şarkı söylemek) 심장을 뛰게 하던thing (Bu onun kalbini attıran şey) 하나뿐이던 길을 걸었지만 (Sadece bu patikadan aşağı inmesine rağmen) 쉽지 않아 (Kolay değil) 실패와 절망 (Başarısızlık