Ülkemizde müzik eğlence sektörü gittikçe gelişmekte ve bu alanlarda dünyaca ünlü sanatçılar çıkarmaya devam ediyoruz. 
Bu sanatçılar henüz sayıları fazla olmasa da dünya çapında bizi gururlandırmaya ve başarılarıyla ”as bayrakları as” dedirtmeye devam eden EDM’nin çığır açan imza isimlerinden biri olan Ümmet Özcan, enerjisinden bir şey kaybetmeden gerçekleştirdiği ardı ardına efsane performanslarla adından söz ettirirken bize gelecekteki projelerinden, Tomorrowland’teki deneyiminden ve tabii ki dünyadaki en iyi 30 DJ arasına girdiği seneden bahsediyor.

Merhaba Ümmet, bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim. Öncelikle nasılsın?

Sorduğunuz için teşekkürler, festival sezonunun sonuna geldik ve performanslarla inanılmaz çılgın bir yaz geçirdik. Dolayısıyla gayet iyiyim.

Nasıl ki EDM denince  Amerika’da akla Diplo, Fransa’da David Guetta, İngiltere’de Calvin Harris geliyorsa şüphesiz Türkiye denince akla gelen isimsin. Kariyerine başladığında alanında bir dünya ismi olacağını ön görüyor muydun?

Çok organik gelişti diyebilirim, çok erken yaşlarımdan itibaren dans müziği ile iç içeydim, abimin dans müzik kasetleri toplaması da beni bu müziğe teşvik etti. onun küçük midi klavyesini gizlice alır ve aynı melodileri çalmaya çalışırdım. Abimin kasetleriyle, EDM müziğine adeta aşık oldum. Başladığımda sadece 13 yaşındaydım ve hiç aklımdan bile geçmezdi benim bir gün profesyonel olarak bu seviyede sahne alacağım. 

Türkiye’de  bu alanda dümenin başında olan sanatçı olduğun su götürmez bir gerçek. Peki, diğer Türk DJ’ler hakkında ne düşünüyorsun? Türkiye’de ki EDM hakkındaki düşüncelerin nedir?

Türk elektronik müzik sahnesi gitgide güçleniyor ve sınırları aşıyor. Son senelerde daha fazla başarılı Türk DJ’leri görüyoruz Burak Yeter ve Mahmut Orhan gibi, bu gerçekten çok gurur verici. Umuyorum ki gelecekte daha fazla yeni Türk DJ görmeye devam ederiz.
 

DJ Magazine’nin her yıl düzenli olarak yaptığı listede 19. Sıraya kadar yükselmiş ve senelerdir listede tek Türk olarak gururumuz olmaya devam ediyorsun. Bu başarını neye yorumluyorsun? Böyle bir zirve yaşamak nasıl hissettiriyor?

Başarılı olmak elbette çok güzel bir şey. Ama bu seviyeye gelmem ancak çok çalışmamla mümkün oldu. Bu başarıyı devam ettirmek ve korumak için hala ilk günkü tutku, hırs ve heyecanla devam ediyorum. Önümüzdeki on yılda hayranlarımı daha çok memnun etmeye kararlıyım  🙂 

Dünyanın dört bir yanında dinlenmenin yanı sıra, dünyanın dört bir yanından büyük sanatçılarla düetler yapıyorsun. Nisan ayında Girls Generation üyesi Hyoyeon ile Sober’i yayınladınız. Bu tarz düetlere hazırlık aşaman nasıl gerçekleşiyor? Bizi bekleyen düetler var mı?

Kore’deyken Hyo ile tesadüfen karşılaştım. Müzik hakkında sohbet ettik ve bir işbirliğinin harika bir fırsat olduğuna karar verdik. Gerçekten ortaya iyi bir iş çıkardığımıza inanıyorum. Bu çok eğlenceliydi! Yenilerini de gelecekte mutlaka göreceğiz.

Youtube videolarının altında, hakkındaki sosyal mecra yorumlarında gözüme çarptığı kadarıyla hayranların bigroom tarzına geri dönmeni istiyorlar. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?

Dans müziğinin her tarzını seviyorum Big room gibi…Önemli olan yeni ve heyecanlı kalabilmek tarzınızı da buna göre evriltmek. Farklı tarzları birleştirmeyi seviyorum ki bence benim de farklılığım ve imzam bu.

Tomorrowland gibi büyük bir festivale ana sahnede çıkmak nasıl bir duyguydu senin için?

Tomorrowland adeta sihir gibi ve bana göre günümüzde bir benzeri yok. Orada çalmak rüya gibi geliyor. Dünyanın her yerinden birçok insan geliyor ve sanki bu büyük festival içinde  büyük aile oluyorsun. Gerçekten inanılmaz bir his.

Bir şarkının yapım aşaması eminim ki çok zordur. Özellikle de senin gibi alt yapı üzerinde çalışan sanatçıların altın işçiliği kadar ince ve zor bir iş yaptığını düşünüyorum.  Sence yaptığın işin en zor kısmı nedir?


İyi bir melodinin en çarpıcı kısmını doğru zamanda doğru enerji ile birleştirmek. İçinde dayanılmaz bir etki bırakmalı. Zaman alabiliyor ama genelde doğru notaları buluyorum.

Son olarak yayınladığın ‘’Change My Heart’’ isimli şarkın iyi bir başarı elde etti.  Sence bir şarkıda başarının sırrı nedir?

Galiba Laurell’in sesi, şarkı sözleri ve benim prodüksiyonumla olan birleşimi, bu şarkıyı başarılı bir sonuca ulaştırdı. Böyle aklınızda kalıcı bir şarkı oldu. Şarkının bir kaç önemli noktasının  olması gerekiyor ve tabi ki biraz da şansınızın olması. 🙂