beabadoobee Beaches Türkçe Sözleri
İngilizce Sözler | Türkçe Sözler |
---|---|
“Beaches” | “Plajlar” |
Spinning out on what to say or what to do | Ne söyleyeceğimi veya ne yapacağımı düşünerek kafam karışıyor. |
Finding reasons for my constant change in mood | Sürekli değişen ruh halim için sebepler arıyorum. |
Said I’ll see it to believe it, but who knows the actual truth? | Görüp inanmam gerektiğini söyledim, ama gerçeği kim bilebilir? |
‘Cause I’m sure now, I’m sure | Çünkü artık eminim, eminim. |
‘Cause days blend to one when I’m on the right beaches | Doğru plajlardayken günler birbirine karışıyor. |
And the walls painted white, they tell me all the secrets | Beyaza boyanmış duvarlar bana tüm sırları anlatıyor. |
Don’t wait for the tide just to dip both your feet in | Ayaklarını suya sokmak için dalganın gelmesini bekleme. |
‘Cause I’m sure now, I’m sure | Çünkü artık eminim, eminim. |
Find it hard to say, I know that I’m alright | Söylemek zor ama iyi olduğumu biliyorum. |
Took a while for me to finally realize | Sonunda fark etmem biraz zaman aldı. |
That when I see it, I’ll believe it | Bunu gördüğümde inanacağım. |
Giving me a peace of mind | Bana huzur veriyor. |
I’m sure now, I’m sure | Artık eminim, eminim. |
‘Cause days blend to one when I’m on the right beaches | Doğru plajlardayken günler birbirine karışıyor. |
And the walls painted white, they tell me all the secrets | Beyaza boyanmış duvarlar bana tüm sırları anlatıyor. |
Don’t wait for the tide just to dip both your feet in | Ayaklarını suya sokmak için dalganın gelmesini bekleme. |
‘Cause I’m sure now, I’m sure | Çünkü artık eminim, eminim. |
Somedays I’m afraid to fall down | Bazı günler düşmekten korkuyorum. |
But I understand the coming outcome | Ama yaklaşan sonucu anlıyorum. |
Pick it up if I allow it | Eğer izin verirsem toparlanabilirim. |
Can’t help it, can’t help | Kendime engel olamıyorum, engel olamıyorum. |
‘Cause days blend to one when I’m on the right beaches | Doğru plajlardayken günler birbirine karışıyor. |
And the walls painted white, they tell me all the secrets | Beyaza boyanmış duvarlar bana tüm sırları anlatıyor. |
Don’t wait for the tide just to dip both your feet in | Ayaklarını suya sokmak için dalganın gelmesini bekleme. |
‘Cause I’m sure now, I’m sure | Çünkü artık eminim, eminim. |