Halsey – Lucky ( Türkçe Çeviri )
Halsey Lucky Türkçe Sözleri
İşte İngilizce ve Türkçe şarkı sözleri bir satır İngilizce, bir satır Türkçe olacak şekilde tablo halinde:
İngilizce Sözleri | Türkçe Sözleri |
---|---|
[Intro] | [Giriş] |
I am so lucky | Çok şanslıyım |
[Verse 1] | [Bölüm 1] |
Everybody, get in line to meet the girl who flew too high | Herkes, çok yükseğe uçan kızı tanımak için sıraya girin |
Who does it all just to be liked by strangers that she met online | Kim online tanıştığı yabancılar tarafından sevilmek için her şeyi yapar |
Did it all to be included, my self-loathing so deep-rooted | Dahil olmak için her şeyi yaptım, kendimden nefretim derinlere kök salmış |
Inner child that’s unrecruited, truth is I’m not suited for it | İçimdeki çocuk işsiz kaldı, gerçek şu ki ben buna uygun değilim |
[Pre-Chorus] | [Ön-Nakarat] |
When I die, I won’t have time to spend my money | Öldüğümde paramı harcayacak vaktim olmayacak |
But I hope that you still love me | Ama umarım beni hala seversin |
[Chorus] | [Nakarat] |
‘Cause I’m so lucky, I’m a star | Çünkü çok şanslıyım, bir yıldızım |
But I cry, cry, cry in my lonely heart, thinkin’ | Ama yalnız kalbimde ağlarım, düşünerek |
“If there’s nothin’ missin’ in my life | “Hayatımda eksik bir şey yoksa |
Then why (Why, why?) do these tears come at night?” | O zaman neden bu gözyaşları gece geliyor?” |
[Post-Chorus] | [Post-Nakarat] |
Why they come? Why they come? | Neden geliyorlar? Neden geliyorlar? |
Why they come? Why they come? | Neden geliyorlar? Neden geliyorlar? |
[Verse 2] | [Bölüm 2] |
And why she losin’ so much weight? | Ve neden bu kadar çok kilo veriyor? |
I heard it’s from the drugs she ate | Duydum ki yediği ilaçlardan |
And I feel her, but I can’t relate | Ve onu anlıyorum, ama bağlantı kuramıyorum |
‘Cause I’d never end up in that state | Çünkü asla o durumda olmazdım |
A girl like that is a mother, must be tough | Böyle bir kız bir anne, zor olmalı |
A problem child, I was rough | Problemli bir çocuk, serttim |
But what do you do with a difficult grownup? | Ama zor bir yetişkinle ne yaparsın? |
[Pre-Chorus] | [Ön-Nakarat] |
When I die, I won’t have time to spend my money | Öldüğümde paramı harcayacak vaktim olmayacak |
But I hope that you still love me (Da-da-da-da, da-da-mm) | Ama umarım beni hala seversin (Da-da-da-da, da-da-mm) |
[Chorus] | [Nakarat] |
‘Cause I’m so lucky (I’m so lucky), I’m a star | Çünkü çok şanslıyım (Çok şanslıyım), bir yıldızım |
But I cry, cry, cry in my lonely heart, thinkin’ | Ama yalnız kalbimde ağlarım, düşünerek |
“If there’s nothin’ missin’ in my life | “Hayatımda eksik bir şey yoksa |
Then why do these tears come at night?” | O zaman neden bu gözyaşları gece geliyor?” |
[Bridge] | [Köprü] |
I shaved my head four times because I wanted to | Dört kez saçımı kazıttım çünkü istedim |
And then I did it one more time ’cause I got sick (I am so lucky) | Ve sonra bir kez daha yaptım çünkü hasta oldum (Çok şanslıyım) |
And I thought I changed so much, nobody would notice it, and no one did | Ve o kadar değiştiğimi düşündüm ki kimse fark etmez, ve kimse etmedi |
And I left the doctor’s office full of tears | Ve doktorun ofisinden gözyaşları içinde ayrıldım |
Became a single mom at my premiere | İlk gösterimde bekar bir anne oldum |
And I told everybody I was fine for a whole damn year | Ve herkese bir yıl boyunca iyi olduğumu söyledim |
And that’s the biggest lie of my career | Ve bu kariyerimin en büyük yalanı |
[Chorus] | [Nakarat] |
But I’m so lucky, I’m a star | Ama çok şanslıyım, bir yıldızım |
And I cry, cry, cry in my lonely heart, thinkin’ | Ve yalnız kalbimde ağlarım, düşünerek |
“If there’s nothin’ missin’ in my life | “Hayatımda eksik bir şey yoksa |
Then why do these tears come at night?” | O zaman neden bu gözyaşları gece geliyor?” |
I’m so lucky, I’m a star | Çok şanslıyım, bir yıldızım |
But I cry, cry, cry in my lonely heart, thinkin’ | Ama yalnız kalbimde ağlarım, düşünerek |
“If there’s nothin’ missin’ in my life | “Hayatımda eksik bir şey yoksa |
Then why do these tears come at night?” | O zaman neden bu gözyaşları gece geliyor?” |
[Outro] | [Çıkış] |
She’s so lucky, she’s so lucky | O çok şanslı, o çok şanslı |
She’s so lucky, she’s so | O çok şanslı, o çok |
Haven’t you heard? | Duymadın mı? |