j-hope – Future

Always, I need it too
When I said I do
용기와 믿음
긍정의 리듬
Always, I need it too
When I said I do
미래를 걷는
희망의 걸음
I was

Ben yaparım, dediğim her zaman benim de ihtiyacım var
İnanç ve cesarete
Pozitifliğin ahengine
Ben yaparım ,dediğim her zaman benim de ihtiyacım var
Umutla geleceğe yürümeye
Öyleydim

I was, I was, I was, I was
그래 난 그냥 토박이였잖아 (Hmm-hmm)
I was, I was, I was, I was
춤만 좋아하는 아이였잖아 (Hmm-hmm)
나다워, 다워, 다워, 다워
주어진 삶에 대해 감사하는 (Hmm-hmm)
나다워, 다워, 다워, 다워
지금 가장 적절하고 나다워, 다워
늘 스스로 주체가 되어 싸워
결국 내 마음은 멍투성이잖아
평소에 다른 옷 입듯, try on
좋아하는 운전처럼
한번 순리대로 밟어
내 피가 왜 돌겠어?
왜 움직이겠어?
결국 변화하고
영원한 건 없잖아
You know, we know, I know
강을 거슬러 오르는
연어가 될 수 없단 걸

Öyleydim, öyleydim, öyleydim, öyleydim
Evet, sadece yerliydim
Öyleydim, öyleydim, öyleydim, öyleydim
Dans etmekten hoşlanan bir çocuktum yalnızca
Bu benim,  bu benim, bu benim, bu benim
Bana lütfedilen bu hayat için şükran duyuyorum
Bu benim,  bu benim, bu benim, bu benim
Sanki benim için biçilmiş bir kaftan gibi artık
Her zaman kendin olup savaş
Nihayetinde, kalbim çürüklerle dolu oluyor
Farklı kıyafetler giydiğinde olduğu gibi, denemeye devam et
Araba sürüyor gibi
Bir kez üzerine bas
Neden kan kaybettim ?
Neden hareket ettin?
Eninde sonunda değişecek
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
Biliyorsun, biliyoruz, biliyorum
Nehirdeki bir somon olamam

Always, I need it too
When I said I do
용기와 믿음
긍정의 리듬
Always, I need it too
When I said I do
미래를 걷는
희망의 걸음
(Future)

Ben yaparım, dediğim her zaman benim de ihtiyacım var
İnanç ve cesarete
Pozitifliğin ahengine
Ben yaparım ,dediğim her zaman benim de ihtiyacım var
Umutla geleceğe yürümeye
(Gelecek)

그저 내 스스로 정할 수도
단정할 수도 없는 것 (Future)
다가올수록 무섭기도
홀로 버티기도 버거운 것 (Future)
Man, you must go with the flow
그저 흐르는 대로 가보자고 (Future)
필요해 보여 나에게도
용기와 믿음으로 희망에 건
Future
Future
Future

Sadece kendim karar verebilirim
Karar vermekte zorlanılan bir şey (gelecek)
Ne kadar yakın olursa o kadar korkunç olur
Bir başına olmak çok güç  (gelecek)
Adamım, akışına bırakmalısın
Hadi sadece akışına bırakalım (gelecek)
Benim de buna ihtiyacım var gibi
Cesaret ve inançla umut etmeye
Gelecek
Gelecek
Gelecek

그저 내 스스로 정할 수도
단정할 수도 없는 것 (Future)
다가올수록 무섭기도
홀로 버티기도 버거운 것 (Future)
Man, you must go with the flow
흐르는 대로 가보자고 (Future)
필요해 보여 나에게도
용기와 믿음으로 희망에 건 (Future)

Sadece kendim karar verebilirim
Karar vermekte zorlanılan bir şey (gelecek)
Ne kadar yakın olursa o kadar korkunç olur
Bir başına olmak çok güç  (gelecek)
Adamım, akışına bırakmalısın
Hadi sadece akışına bırakalım (gelecek)
Benim de buna ihtiyacım var gibi
Cesaret ve inançla umut etmeye(Gelecek )