[Verse 1] | [1. Bölüm] |
Other girls? Fuck them | Diğer kızlar mı? *** onlara |
I’d rather touch myself to you than fuck them | Onlarla *** yerine seni hayal etmeyi tercih ederim |
Only confide in you, I can’t trust them | Sadece sana güvenirim, onlara güvenemem |
Because I’m fine with you, over here lyin’ with you, I wanna | Çünkü seninle iyiyim, burada seninle uzanıyorum, istiyorum ki |
Show you off to the city I’m from | Seni geldiğim şehre göstereyim |
And ride ’round with you, fine dine with you | Seninle dolaşayım, güzel bir yemek yiyeyim |
I think about you all the damn time, for real | Seni her zaman düşünüyorum, gerçekten |
You tell me, “That’s just game,” I ain’t lyin’, it’s true | Bana, “Bu sadece oyun,” diyorsun, ama yalan söylemiyorum, bu doğru |
I never seem to get a sufficient amount of you | Hiçbir zaman senden yeterince alamıyorum |
Sometimes, I think to you I might as well be Mountain Dew | Bazen, senin için Mountain Dew gibi olabilirim diye düşünüyorum |
Bad for ya, I’m crazy about you, I’m mad for ya | Senin için kötü, ama sana deliyim, senin için çıldırıyorum |
‘Bout to dial your mom’s home number and ask for ya, like | Annenin ev numarasını arayıp seni istemek üzereyim, mesela |
| |
[Chorus] | [Nakarat] |
“Hello, Miss Johnson, you know why I’m callin’ | “Merhaba, Bayan Johnson, neden aradığımı biliyorsunuz |
You know I’ve been fallin’, fallin’ for your daughter | Kızınıza aşık olduğumu biliyorsunuz |
I think about her often, correct me if I’m wrong, but | Onu sık sık düşünüyorum, yanlışsam düzeltin, ama |
Was it you that gave the eyes to her I be lost in? Thought so | O gözleri ona veren siz miydiniz? Kaybolduğum gözler? Öyle düşündüm |
Tell her I said hello if you can, and also | Ona selamımı iletir misiniz, bir de |
That I can’t wait to see her again, and also | Onu tekrar görmek için sabırsızlanıyorum, bir de |
Tell her call me when she get a chance | Fırsat bulduğunda beni aramasını söyleyin |
‘Cause I got so much to say, and I appreciate you, ma’am” | Çünkü söyleyecek çok şeyim var ve size minnettarım, hanımefendi” |
| |
[Post-Chorus] | [Son Nakarat] |
Da-da, da-da-da-da | Da-da, da-da-da-da |
Da-da, da-da-da-da | Da-da, da-da-da-da |
Da-da-da, da-da-da | Da-da-da, da-da-da |
| |
[Verse 2] | [2. Bölüm] |
We could go Monaco, take you out on a boat | Monaco’ya gidebiliriz, seni bir tekneye çıkarabilirim |
Say goodbye to Domino’s, let’s get you some pasta | Domino’s’a elveda deyip sana biraz makarna alalım |
You don’t need no doctor to help you with your posture | Duruşun için doktora ihtiyacın yok |
You walkin’ ’round head high, that’s why I said hi | Kafan dik dolaşıyorsun, bu yüzden “merhaba” dedim |