Music to Watch Boys To

I like you a lot
Seni çok beğeniyorum
Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum
So I do what you want
Yani istediğini yapıyorum
Singing soft grunge just to soak up the noise
Sadece gürültü çıkarmak için yumuşak bir şarkı söyleme
Blue ribbons on ice
Buzun üzerinde mavi şeritler
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorlar, sadece benim oyuncaklarımdan biri
‘Cause I like you a lot
Çünkü senden çok hoşlanıyorum
No holds barred, I’ve been sent to destroy, yeah
Parmaklıklara tutunmak yok, yok etmek için gönderildim, evet

Pink flamingos, always fascinated me
Pembe flamingolar, daima beni büyülemiştir
I know what only the girls know
Sadece kızların bildiğini biliyorum
Colors with lights begin to mean
Renkler ışıkla anlamlanmaya başlar
Oh, oh, I see you’re going
Ah, ah, gittiğini görüyorum
So I play my music, watch you leave
Yani müzik yapıyorum, terk edişini izlerken

I like you a lot
Seni çok beğeniyorum
Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum
So I do what you want
Yani istediğini yapıyorum
Singing soft grunge just to soak up the noise
Sadece gürültü çıkarmak için yumuşak bir şarkı söyleme
Blue ribbons on ice
Buzun üzerinde mavi şeritler
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorlar, sadece benim oyuncaklarımdan biri
‘Cause I like you a lot
Çünkü senden çok hoşlanıyorum
No holds barred, I’ve been sent to destroy, yeah
Parmaklıklara tutunmak yok, yok etmek için gönderildim, evet

Velveteen and living single
Pamuklu kadife ve yalnız yaşamak
It never felt that right to me
Bu bana hiç doğru gelmedi
I know what only the girls know
Sadece kızların bildiğini biliyorum
Lies can buy you eternity
Yalanlar seni sonsuza dek alabilir
I, I, see you leaving
Ben, ben, terk edişini görüyorum
So I push record and watch you leave
Bu yüzden rekor kırar ve terk edişini izlerim

I like you a lot
Seni çok beğeniyorum
Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum
So I do what you want
Yani istediğini yapıyorum
Singing soft grunge just to soak up the noise
Sadece gürültü çıkarmak için yumuşak bir şarkı söyleme
Blue ribbons on ice
Buzun üzerinde mavi şeritler
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorlar, sadece benim oyuncaklarımdan biri
‘Cause I like you a lot
Çünkü senden çok hoşlanıyorum
No holds barred, I’ve been sent to destroy, yeah
Parmaklıklara tutunmak yok, yok etmek için gönderildim, evet

Live to love you
Seni sevmek için yaşıyorum
And I love to love you
Ve seni sevmek için seviyorum
And I live to love you, boy
Ve seni sevmek için yaşıyorum, oğlum
Live to love you
Seni sevmek için yaşıyorum
And I love to love you
Ve seni sevmek için seviyorum
And I live to love you, boy
Ve seni sevmek için yaşıyorum, oğlum
Nothing gold can stay
Hiçbir altın kalamaz
Like love or lemonade
Aşk ya da limonata gibi
Or sun or summer days
Ya da güneş veya yaz günleri gibi
It’s all a game to me anyway
Her neyse hepsi bana bir oyun

I like you a lot
Seni çok beğeniyorum
Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum
So I do what you want
Yani istediğini yapıyorum
Singing soft grunge just to soak up the noise
Sadece gürültü çıkarmak için yumuşak bir şarkı söyleme
Blue ribbons on ice
Buzun üzerinde mavi şeritler
Playing their guitars, only one of my toys
Gitarlarını çalıyorlar, sadece benim oyuncaklarımdan biri
‘Cause I like you a lot
Çünkü senden çok hoşlanıyorum
No holds barred, I’ve been sent to destroy, yeah
Parmaklıklara tutunmak yok, yok etmek için gönderildim, evet

Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum
Putting on my music while I’m watching the boys
Oğlanları izlerken müziğimi yapıyorum