Judy Kuhn – Colors Of The Wind (Türkçe Çeviri)
You think I’m an ignorant savage
And you’ve been so many places
I guess it must be so
But still I can not see
If the savage one is me
How can there be so much that you don’t know?
You don’t know
Benim cahil bir barbar olduğumu sanıyorsun
Ve sen ise birçok yerde bulundun
Öyle olmalı
Fakat hâlâ anlayamıyorum
Eğer ki barbar olan bensem
Nasıl da bilmediğin bu kadar çok şey olabilir?
Bilmediğin
You think you own whatever land you land on
The Earth is just a dead thing you can claim
But I know every rock and tree and creature
Has a life, has a spirit, has a name
Bastığın her toprağı kendininmiş sanıyorsun
Dünyanın sadece ölü bir şey olduğunu iddia edebiliyorsun
Fakat ben biliyorum ki her kayanın, ağacın ve varlığın
Bir hayatı, bir ruhu, bir adı var
You think the only people who are people
Are the people who look and think like you
But if you walk the footsteps of a stranger
You’ll learn things you never knew you never knew
İnsan olan insanların
Sadece senin gibi bakanlar ve düşünenler olduğunu sanıyorsun
Fakat, eğer ki bir yabancının izinden gidersen
Bilmediğin, bilmediğin şeyler öğrenirsin
Have you ever heard the wolf cry to the blue corn moon,
Or asked the grinning bobcat why he grinned?
Can you sing with all the voices of the mountains?
Can you paint with all the colors of the wind?
Can you paint with all the colors of the wind?
Hiç bir kurtun mavi ay için ağladığını duydun mu
Ya da sırıtan karakulağa neden sırıttığını sordun mu?
Dağların tüm sesleriyle şarkı söyleyebilir misin?
Rüzgârın tüm renkleri ile boyama yapabilir misin?
Rüzgârın tüm renkleri ile boyama yapabilir misin?
Come run the hidden pine trails of the forest
Come taste the sun sweet berries of the Earth
Come roll in all the riches all around you
And for once, never wonder what they’re worth
Gel, koş çam ağacının ormandaki gizli izlerinde
Gel, dünyanın güneşte yetişmiş dutlarını tat
Gel, etrafındaki bütün bolluklarla yuvarlan
Ve bir kereliğine bile değer olduklarından şüphe etmedim
The rainstorm and the river are my brothers
The heron and the otter are my friends
And we are all connected to each other
In a circle, in a hoop that never ends
Yağmur fırtınası ve nehir benim kardeşimdir
Balıklar ve su samurları ise arkadaşım
Ve hepimiz birbirimizle bağlantılıyız
Bir çemberde ebedi bir halkada
How high does the sycamore grow?
If you cut it down, then you’ll never know
Bir çınar ne kadar büyür?
Eğer ki onu kesersen, bunu hiçbir zaman bilemezsin
And you’ll never hear the wolf cry to the blue corn moon
For whether we are white or copper-skinned
We need to sing with all the voices of the mountains
We need to paint with all the colors of the wind
Ve de kurtun mavi ay için ağladığını duyamazsın
Esmer ve beyaz tenli olmamız fark etmez
Hepimiz dağın bütün sesleriyle şarkı söylemeliyiz
Hepimiz rüzgarın bütün renkleriyle boyama yapmalıyız
You can own the Earth and still
All you’ll own is Earth until
You can paint with all the colors of the
wind
Dünyaya sahip olabilirsin ve hâlâ
Rüzgarın bütün renklerini çizene kadar
Rüzgarın bütün renkleriyle boyama yapabilirsin
What do you think?
It is nice to know your opinion. Leave a comment.