Rip the earth in two with your mind
Seal the urge which ensues with brass wires
I never meant you any harm
But your tears feel warm as they fall on my forearms

Dünyayı aklınla ikiye böl
Ortaya çıkan kuşkuyu pirinç tellerle mühürle
Asla sana zarar vermek istemedim
Ama gözyaşlarının sıcaklığını kollarımdan düşerken hissediyorum

But close my eyes for a while
Force from the world a patient smile

Ama gözlerimi bir süreliğine kapatıyorum
Dünyaya zorlama sabırlı bir gülümseme gösteriyorum

How can you say that your truth is better than ours?
Shoulder to shoulder, now brother, we carry no arms
The blind man sleeps in the doorway, his home
If only I had an enemy bigger than my apathy I could have won

Kendi gerçekliğinin bizimkinden daha üstün olduğunu nasıl söyleyebilirsin?
Omuz omuzaydık, şimdi kardeşim, bizi taşıyacak omuz yok
Kör adam evinin kapısının girişinde uyuyor
Eğer ilgisizliğimden daha büyük bir düşmanım olsaydı kazanabilirdim

But I gave you all
I gave you all
I gave you all

Ama ben sana her şeyimi verdim
Her şeyimi verdim
Hepsini verdim

Close my eyes for a while
Force from the world a patient smile

Gözerimi bir süreliğine kapatıyorum
Dünyaya zorlama sabırlı bir gülümseme gösteriyorum

But I gave you all
I gave you all
I gave you all

Ama sana her şeyimi verdim
Her şeyimi verdim
Hepsini verdim

And you rip it from my hands
And you swear it’s all gone
And you rip out all I had
Just to say that you’ve won

Ve sen onu ellerimden çekip alıyorsun
Ve hepsinin gittiğine yemin ediyorsun
Ve sen sahip olduğum her şeyi çekip aldın
Sadece ben kazandım diyebilmek için

And you rip it from my hands
And you swear it’s all gone
And you rip out all I had
Just to say that you’ve won

Ve sen onu ellerimden çekip alıyorsun
Ve hepsinin gittiğine yemin ediyorsun
Ve sen sahip olduğum her şeyi çekip aldın
Sadece ben kazandım demek için

Well now you’ve won
But I gave you all
I gave you all
I gave you all

O zaman şimdi sen kazandın
Ama ben sana her şeyimi vermiştim
Her şeyimi verdim
Hepsini verdim