[Intro: Emily Armstrong] | [Giriş: Emily Armstrong] |
kniht flesym raeh t’nac I | Kendimi duyamıyorum |
kniht flesym raeh t’nac I | Kendimi duyamıyorum |
Get right | Doğruya odaklan |
[Verse 1: Mike Shinoda] | [1. Kıta: Mike Shinoda] |
Last time, I was hanging by a thread | Son seferde, bir ipliğe bağlıydım |
Tryna say I’m not, but I’m in it over my head | İnkar etmeye çalışıyorum, ama çoktan içine battım |
That’s when I figured out where it led | Beni nereye götürdüğünü o zaman fark ettim |
Beginnin’ to realize that you put me over the edge | Beni son noktaya getirdiğini anlamaya başladım |
[Pre-Chorus: Mike Shinoda] | [Ön-Nakarat: Mike Shinoda] |
Your truth’s not rigid, your rules aren’t fair | Senin doğruların sabit değil, kuralların adil değil |
The dark’s too vivid, the light’s not there | Karanlık çok canlı, ışık ise yok |
I start to give in, but I can’t bear | Pes etmeye başlıyorum ama dayanacak gücüm yok |
To put it all behind, I run into it blind like | Her şeyi geride bırakmak için, kör gibi içine dalıyorum |
[Chorus: Emily Armstrong] | [Nakarat: Emily Armstrong] |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle | Ortada yakalandım |
Too late, countin’ to zero | Çok geç, sıfıra kadar sayıyorum |
Countin’ to zero | Sıfıra kadar sayıyorum |
You should have recognized | Fark etmeliydin |
It’s too late for choosing sides | Taraf seçmek için artık çok geç |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle (Two-faced) | Ortada yakalandım (İki yüzlü) |
[Verse 2: Mike Shinoda] | [2. Kıta: Mike Shinoda] |
Last time, you told me it wasn’t true | Son seferde, doğru olmadığını söylemiştin |
And pointin’ every finger at things that you didn’t do | Yapmadığın şeylere parmak basarak |
So that’s why I kept missin’ the clues | Bu yüzden ipuçlarını kaçırmaya devam ettim |
And never realized that the one that did it was you | Yapanın sen olduğunu hiç anlamadım |
[Pre-Chorus: Mike Shinoda] | [Ön-Nakarat: Mike Shinoda] |
Your truth’s not rigid, your rules aren’t fair | Senin doğruların sabit değil, kuralların adil değil |
The dark’s too vivid, the light’s not there | Karanlık çok canlı, ışık ise yok |
I start to give in, but I can’t bear | Pes etmeye başlıyorum ama dayanacak gücüm yok |
To put it all behind, I run into it blind like | Her şeyi geride bırakmak için, kör gibi içine dalıyorum |
[Chorus: Emily Armstrong] | [Nakarat: Emily Armstrong] |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle | Ortada yakalandım |
Too late, countin’ to zero | Çok geç, sıfıra kadar sayıyorum |
Countin’ to zero | Sıfıra kadar sayıyorum |
You should have recognized | Fark etmeliydin |
It’s too late for choosing sides | Taraf seçmek için artık çok geç |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle (Two-faced) | Ortada yakalandım (İki yüzlü) |
[Bridge: Emily Armstrong] | [Köprü: Emily Armstrong] |
I can’t hear myself think | Düşüncelerimi duyamıyorum |
I can’t hear myself think | Düşüncelerimi duyamıyorum |
I can’t hear myself think | Düşüncelerimi duyamıyorum |
[Breakdown: Emily Armstrong] | [Çözülme: Emily Armstrong] |
Stop yelling at me | Bana bağırmayı bırak |
I can’t hear myself think, yeah | Düşüncelerimi duyamıyorum, evet |
Stop yelling at me | Bana bağırmayı bırak |
Stop yelling at me | Bana bağırmayı bırak |
Stop yelling at me | Bana bağırmayı bırak |
[Chorus: Emily Armstrong] | [Nakarat: Emily Armstrong] |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle | Ortada yakalandım |
Too late, countin’ to zero | Çok geç, sıfıra kadar sayıyorum |
Countin’ to zero | Sıfıra kadar sayıyorum |
You should have recognized | Fark etmeliydin |
It’s too late for choosing sides | Taraf seçmek için artık çok geç |
Two-faced, caught in the middle | İki yüzlü, ortada yakalandım |
Caught in the middle, caught in the middle | Ortada yakalandım, ortada yakalandım |
Caught in the middle, caught in the middle | Ortada yakalandım, ortada yakalandım |
Caught in the middle (Two-faced) | Ortada yakalandım (İki yüzlü) |
[Outro: Emily Armstrong & Mike Shinoda] | [Çıkış: Emily Armstrong & Mike Shinoda] |
Is that what it is? | Bu mu? |
That’s what it is | Evet, bu |
Hahahahaha | Hahahahaha |
We’re on the same page right now | Şu anda aynı sayfadayız |