Madison Beer – bittersweet ( Türkçe Çeviri )
**”ACITATLI”**
**[Bölüm 1]**
Can’t believe it ends this way
**Bu şekilde bittiğine inanamıyorum**
Thought you’d always stay
**Her zaman kalacağını sanmıştım**
Now I gotta wonder what I changed
**Şimdi neyi değiştirdiğimi merak ediyorum**
Think I have to go
**Gitmem gerektiğini düşünüyorum**
Walking all alone
**Tek başıma yürüyorum**
**[Nakarat]**
Now that it’s over, you blame it all on me
**Artık bittiğine göre her şeyi benim suçluymuşum gibi gösteriyorsun**
I know I should be bitter, but baby, right now I’m bittersweet
**Kızgın olmam gerektiğini biliyorum ama şu an acıtatlıyım**
I’m getting over what you put me through
**Bana yaşattıklarının üstesinden geliyorum**
And I’d say I’m done crying, but baby, I don’t lie like you do
**Ağlamayı bıraktım diyebilirdim ama senin gibi yalan söylemem**
**[Bölüm 2]**
One day I’ll wake up sad
**Bir gün üzgün uyanacağım**
But go to bed so glad
**Ama mutlu yatacağım**
Knowing you know what you could have had
**Neye sahip olabileceğini bildiğini bilerek**
Now I’m choosing me
**Şimdi kendimi seçiyorum**
It wasn’t so easy
**O kadar kolay değildi**
**[Köprü]**
I lay awake thinkin’ “How did I let you go?”
**Uyanık yatıp “Seni nasıl bıraktım?” diye düşünüyorum**
Gettin’ away unscathed for so damn long
**Bu kadar uzun süre zarar görmeden kaçtın**
I got away, took my time, I’m okay alone
**Kurtuldum, zamanımı aldım, yalnızken iyiyim**
**[Son]**
Right now I’m bittersweet (x2)
**Şu an acıtatlıyım**
—
### **Çeviri Notları:**
1. “Bittersweet” → **”Acıtatlı”** (Türkçe’deki en yakın karşılık)
2. “Unscathed” → **”Zarar görmeden”** (Duygusal olarak sıyrılma)
3. “Forever on my knees” → **”Dizlerim üzerinde sonsuza kadar”** (Aşağılanma metaforu)
Şarkı, **biten bir ilişkiden güçlenerek çıkışı** anlatıyor.
*”Acıtatlı” ifadesi hem acıyı hem de özgürleşmeyi simgeliyor.*



