Marshmello ft. Anne Marie – FRIENDS (Türkçe Çeviri)
Friends (Arkadaşlar)
Oooh-oh, Oooh-woh
Oooh-oh, Oooh-woh
You say you love me, I say you crazy
Beni sevdiğini söyledin, ben sana çılgınsın dedim
We’re nothing more than friends
Biz arkadaştan fazlası değiliz
You’re not my lover, more like a brother
Sevgilim değilsin, daha çok kardeşim gibisin
I known you since we were like ten, yeah
Seni onlu yaşlardan beri tanıyordum, evet
Don’t mess it up, talking that shit
Bunu mahvetme, bu boktan konuşuyorsun
Only gonna push me away, that’s it!
Sadece beni uzaklaştırıyorsun, hepsi bu!
When you say you love me, that make me crazy
Beni sevdiğini söylediğinde bu beni çıldırttı
Here we go again
İşte yine başlıyoruz
Don’t go look at me with that look in your eye
Gözlerinde bu bakışla bana bakarak gitme
You really ain’t going away without a fight
Gerçekten kavga etmeden gitmiyorsun
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
Bununla mantıklı olamazsın, kibar olmaktan vazgeçtim
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
Bir iki üç dört beş altı bin defa sana söyledim
Haven’t I made it obvious?
Açıkça belirtmedim mi?
Haven’t I made it clear?
Açıkça söylemedim mi?
Want me to spell it out for you?
Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
Haven’t I made it obvious?
Açıkça belirtmedim mi?
Haven’t I made it clear?
Açıkça söylemedim mi?
Want me to spell it out for you?
Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
Have you got no shame? You looking insane
Hiç utanman yok mu? Delirmiş görünüyorsun
Turning up at my door
Kapımdan dönüyorsun
It’s two in the morning, the rain is pouring
Sabah iki, yağmur yağıyor
Haven’t we been here before?
Daha önce burada değil miydik?
Don’t mess it up, talking that shit
Bunu mahvetme, bu boktan konuşuyorsun
Only gonna push me away, that’s it!
Sadece beni uzaklaştırıyorsun, hepsi bu!
When you say you love me, that make me crazy
Beni sevdiğini söylediğinde bu beni çıldırttı
Here we go again
İşte yine başlıyoruz
Don’t go look at me with that look in your eye
Gözlerinde bu bakışla bana bakarak gitme
You really ain’t going away without a fight
Gerçekten kavga etmeden gitmiyorsun
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
Bununla mantıklı olamazsın, kibar olmaktan vazgeçtim
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
Bir iki üç dört beş altı bin defa sana söyledim
Haven’t I made it obvious? (Haven’t I made it?)
Açıkça belirtmedim mi? (Belirtmedim mi?)
Haven’t I made it clear? (Haven’t I made it clear?)
Açıkça söylemedim mi? (Açıkça söylemedim mi?)
Want me to spell it out for you?
Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
Haven’t I made it obvious?
Açıkça belirtmedim mi?
Haven’t I made it clear? (Haven’t I?)
Açıkça söylemedim mi? (Söylemedim mi?)
Want me to spell it out for you? (to spell it out for you?)
Senin için hecelememi ister misin? (Senin için hecelememi?)
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
F-R-I-E-N-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
That’s how you f***** spell “friends”
Bu senin nasıl lanet olası hecelemen ‘’arkadaş’’
F-R-I-E-N-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
Get that shit inside your head
Kafandaki laneti çıkar
No, no, yeah, uh, ahh
Hayır, hayır, evet
F-R-I-E-N-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
We’re just friends
Biz sadece arkadaşız
So don’t go look at me with that look in your eye
Bu yüzden gözlerinde bu bakışla bana bakarak gitme
You really ain’t going nowhere without a fight
Kavgasız gerçekten hiçbir yere gitmiyorsun
You can’t be reasoned with, I’m done being polite
Bununla mantıklı olamazsın, kibar olmaktan vazgeçtim
I’ve told you one, two, three, four, five, six thousand times
Bir iki üç dört beş altı bin defa sana söyledim
Haven’t I made it obvious? (Have I not made it obvious?)
Açıkça belirtmedim mi? (Belirtmedim mi?)
Haven’t I made it clear? (I made it very clear)
Açıkça söylemedim mi? (Bunu çok açık söyledim)
Want me to spell it out for you? (yeah)
Senin için hecelememi ister misin? (evet)
F-R-I-EN-D-S (I said F-R-I-EN-D-S)
A-R-KA-D-A-Ş (A-R-KA-D-A-Ş dedim)
Haven’t I made it obvious? (I made it very obvious)
Açıkça belirtmedim mi? (Bunu çok açık belirttim)
Haven’t I made it clear? (I made it very clear)
Açıkça söylemedim mi? (Bunu çok açık söyledim)
Want me to spell it out for you?
Senin için hecelememi ister misin?
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
F-R-I-EN-D-S
A-R-KA-D-A-Ş
Merve
Yani benim için birine söylemem gereken şarkı -,-
Nalbi
Bana söyleme de.
eyup
Bana da söyleme de
blacksea53
kesin bana demişsindir
Firebreather
lütfen bana söylemiş olma
Berfin
Mükemmel bir şarkı ya anlamı da mükemmel
Elif-marie Nicholson
Mükemmel yaaa?
Elif marie
Senin gibi mükemmel
Firebreather
galiba biri sana bu şarkıyı hediye etmiş kendi kendine iltifat edeni görmemiştim fghkwrfghjsd
melis
bağımlılık yapıcı çok güzel
T.H.
Çok güzel şarkı anlamı da güzel
Nelin
turning up at my door, çıkıp gelmek/damlamak anlamında, kapımda dönmek diye çevirmek yanlış. onun dışında gayet güzel bir çeviri olmuş
Hüseyin
Hayır bir hata daha var: Get that shit inside your head cümlesinin anlamı kafandaki lanet şeyi çıkar değil. Şu lanet şeyi kafana sok demek.