Taylor Swift – Wood ( Türkçe Çeviri )
Daisy’s bare naked, I was distraught
Daisy çırılçıplaktı, ben perişandım
He loves me not, he loves me not
Beni sevmiyor, beni sevmiyor
Penny’s unlucky, I took him back
Penny şanssızdı, ben onu geri aldım
And then stepped on a crack
Sonra kaldırımda bir çatlağa bastım
And the black cat laughed
Ve kara kedi güldü
And baby, I’ll admit I’ve been a little superstitious (superstitious)
Ve bebeğim, itiraf edeyim biraz batıl inançlıydım (batıl inançlıydım)
Fingers crossed until you put your hand on mine (ah)
Sen elini benim elime koyana kadar parmaklarım hep çaprazdaydı (ah)
Seems to be that you and me, we make our own luck
Görünüşe göre seninle ben, kendi şansımızı yaratıyoruz
A bad sign is all good
Kötü bir işaret bile iyiye dönüyor
I ain’t gotta knock on wood
Tahtaya vurmama gerek yok
All of that bitchin’, wishing on a falling star
O yakınmalar, kayan yıldıza dilek tutmalar
Never did me any good
Hiçbir işe yaramadı
I ain’t got to knock on wood
Artık tahtaya vurmama gerek yok
(Ah) it’s you and me forever dancing in the dark
(Ah) seninle ben sonsuza dek karanlıkta dans ediyoruz
All over me, it’s understood
Bütün benliğimle, anlaşıldı bu
I ain’t got to knock on wood
Tahtaya vurmama gerek yok
Forgive me, it sounds cocky
Affet beni, biraz kendini beğenmişçe olacak ama
He ah-matized me and opened my eyes
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Redwood tree, it ain’t hard to see
Sekoya ağacı gibi, görmek zor değil
His love was the key that opened my thighs
Onun sevgisi bacaklarımı açan anahtardı
Girls, I don’t need to catch the bouquet, mm
Kızlar, çiçek demetini kapmama gerek yok, mm
To know a hard rock is on the way
Bir “sert kayalık” yolda olduğunu bilmek için
And baby, I’ll admit I’ve been a little superstitious (superstitious)
Ve bebeğim, itiraf edeyim biraz batıl inançlıydım (batıl inançlıydım)
The curse on me was broken by your magic wand (ah)
Bana musallat olan lanet, senin sihirli değneğinle bozuldu (ah)
Seems to me that you and me, we make our own luck
Görünüşe göre seninle ben, kendi şansımızı yaratıyoruz
New heights (new heights) of manhood (manhood)
Erkekliğin yeni zirveleri (yeni zirveleri)
I ain’t gotta knock on wood
Tahtaya vurmama gerek yok
All of that bitchin’, wishing on a falling star
O yakınmalar, kayan yıldıza dilek tutmalar
Never did me any good
Hiçbir işe yaramadı
I ain’t got to knock on wood
Artık tahtaya vurmama gerek yok
(Ah) it’s you and me forever dancing in the dark
(Ah) seninle ben sonsuza dek karanlıkta dans ediyoruz
All over me, it’s understood
Bütün benliğimle, anlaşıldı bu
I ain’t got to knock on wood
Tahtaya vurmama gerek yok
Forgive me, it sounds cocky
Affet beni, biraz kendini beğenmişçe olacak ama
He ah-matized me and opened my eyes
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Redwood tree, it ain’t hard to see
Sekoya ağacı gibi, görmek zor değil
His love was the key that opened my thighs
Onun sevgisi bacaklarımı açan anahtardı
Forgive me, it sounds cocky
Affet beni, biraz kendini beğenmişçe olacak ama
He ah-matized me and opened my eyes
Beni büyüledi ve gözlerimi açtı
Redwood tree, it ain’t hard to see
Sekoya ağacı gibi, görmek zor değil
His love was the key that opened my thighs
Onun sevgisi bacaklarımı açan anahtardı



