——I- House of Balloons——-

Been on another level – Since you came
Sen geldiğinden beri başka seviyelerdeyim(mutlu eve)
No more pain
Acı diye bir şey kalmadı
Look into my eyes
Gözlerimin içine bak
You can’t recognize my face
Yüzümü tanıyamazsın(aldığı uyuşturucular yüzünden)
You’re in my world now
Artık benim dünyamdasın
You can stay
Kalabilirsin
You can stay
Kalabilirsin
But you belong to me
Ama bana aitsin(götü)
You belong to me
Sen bana aitsin

If it hurts to breathe
Nefes almak acıtıyorsa(odadaki dumandan dolayı)
Open the window
Camı aç
Oh, your mind wants to leave
Oh, aklın ayrılmak istiyor
But you can’t go
Ama gidemezsin
This is a happy house
Burası mutlu ev
We’re happy here
Biz burada mutluyuz
In a happy house
Mutlu evde
Oh this is fun
Oh, bu eğlenceli
Fun, fun

Music got you lost
Müzik seni kaybettirmiş
Nights past so much quicker than the days did
Geceler gündüzlerden daha da çabuk geçiyor(eğlenceli zaman daha hızlı geçer)
Same clothes, you aren’t ready for your day shift
Aynı kıyafetler içindesin, gündüz vardiyasına hazır değilsin(götünü siktirmeye)
This place will burn you up
Bu mekan seni sinirden kudurtacak
Baby it’s okay and my niggas next door
Hayatım sorun değil, zencilerim bir yandaki kapıda
They been working in the trap
Uyuşturucu yapılan evde çalışıyorlardı
So get naughty if you want
O yüzden yaramazlık yapacaksan yap
Don’t blame it on me – That you didn’t call your home
Sadece ”Evini aramadın” diye beni suçlama
Don’t blame it on me girl
Suçu bana atma kızım
Cause you wanted to have fun
Çünkü eğlenmek istiyordun

If it hurts to breathe
Nefes almak açıtıyorsa
Open the window
Camı aç
Oh, your mind wants to leave
Oh, zihnin odadan ayrılmak istiyor
Oh,
Oh,
But you can’t go
Ama gidemezsin
This is a happy house
Burası mutlu ev
We’re happy here
Biz burada mutluyuz
In a happy house
Mutlu evde
Oh this is fun
Oh bu çok eğlenceli

—–
II- Glass Table Girls
—–

Bring the 707 now [x4]
707’i(en iyi içki ve en iyi ot/sigara) getir

Two puffs for the lady who’d be down for that
Ona razı olacak bayan için İki fırt
Whatever, together
Bring your own stash of the greatest, trade it
En iyisinden kendi zulanı getir, takas et
Sonra bir avuç dolusu hap ile zıvanadan çıkmamızı izle
No chasers
Sindirim sisteminize uyuşturuculu bir şey aldıktan hemen sonra arkasından içilecek içecek yok
Jaw clenching on some super-sized papers
Çene, kocaman dolarların üzerinde tutuluyor
She bad in her head bad
Kız kafasının içinde yaramazlık peşinden koşuyor
Escaping, her van is wonderland
Kurtuluş, onun karavanı harikalar diyarı
And it’s half-past six
Ve saatler altıyı buçuk gösteriyor
Read skies cause time don’t exist
Gökyüzüne bak çünkü yok olma zamanı
When the stars shine back to the crib
Yıldızlar mekana geri ışıldayınca
Superstar lines back at the crib
Süperstar’lar mekana tekrar dizilir
And we can test out the tables
Masaları artık deneyebiliriz(çünkü yıldızlar gökyüzüne çıktı, yani gece oldu)
I Got some brand new tables
El değmemiş yeni masalarım var
All glass and it’s four feet wide
Hepsi cam ve 1.2 metre genişliğinde
But it’s a must to get us ten feet high
Ama bizi 3 metre yükseklere çıkartmalılar(uyuşturucu olarak yükseklere)
She gave me sex in a handbag
Bana seks’i bir el çantasında verdi
I got her wetter than a wet nap
Kızı ıslak mendilden daha da sulu yapıyorum/Kızı zevkten dört köşe yapıyorum
And no closed doors
Ve tüm kapılar açık
So I listen to her moans echo
O yüzden kızın iniltilerinin yankısını dinliyorum
“I heard he do drugs now”
”Uyuşturucu almaya başlamış diye duydum”
You heard wrong I been on them for a minute
Yanlış duymuşsun, daha bir dakika oluyor
We just never act a fool
That’s just how we fuckin’ living
And when we act a fool

Yeah I’m always on that okey dokey
Aynen, ben her zaman o saf kokaini çekmekteyim
Them white boys know the deal, ain’t no fucking phony
O beyaz çocuklar pazarlığı biliyor, yalan filan değil

Watch me ride this fucking beat like he fucking told me
Bu sikik ritmi kullanmamı sanki bana o söylemiş gibi dinle
Is that your girl, what’s her fucking story?
Bu senin sevgilin mi, hikayesi ne?
She kinda bad but she ride it like a fucking pony
Az çok kötü ama midilli gibi içine alıyor
I cut down on her man
Ona çok kolay boyun eğdirdim adamım
Be her fucking story
Kızın hikayesi ol amına koyayım
Yeah I’m talking ’bout you man
Aynen senden bahsediyorum genç
Get to know me
Tanı beni
Ain’t no offense though I promise you

If you a real man, dude, you gon’ decide the truth
Eğer gerçek bir adamsan doğruyu belirleyecek olan sensin
But I’m a nice dude with some nice dreams
Ama ben güzel rüyaları olan iyi bir adamım
And we could turn this to a nightmare: Elm Street
Ve bunu Elm Sokagi Kâbusu’na dönüştürebiliriz

La la la la la la la la
La la la la la la la la
I’m so gone so gone
I’m so gone so gone(uyuşturucu etkisi altında/kafası güzel)
Bring out the glass tables
Cam masaları getir
With the seven o seven
707 ile birlikte

The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.

https://www.muzikbuldum.com/author/yasin