| Do it, baby, do what I should think | Yap, bebeğim, ne düşünmem gerektiğini yap |
| Do it-do it, baby, do what I could think | Yap, yap bebeğim, ne düşünebileceğimi yap |
| I ain’t never rep a set, baby (tsk, tsk) | Hiçbir zaman bir grubu temsil etmedim, bebeğim (tsk, tsk) |
| Ain’t do no wrong | Yanlış bir şey yapmadım |
| I could clean up good for you | Senin için güzelce toparlanabilirim |
| Oh, I know right from wrong | Doğruyu yanlıştan ayırt edebilirim |
| ‘Cause I wanna make it, so badly | Çünkü çok fena başarmak istiyorum |
| I’m a million dollar baby | Ben milyon dolarlık bir bebeğim |
| Don’t at me, yeah, hell nah | Bana bulaşma, evet, kesinlikle hayır |
| You rep my city for so damn long | Şehrimi çok uzun süredir temsil ediyorsun |
| But you still don’t notice me, my sound next | Ama hâlâ beni fark etmiyorsun, sıradaki sesim |
| VA next, I’m at they neck | Sırada VA var, onların boynundayım |
| I’m runnin’ up a check | Çeki alıp gidiyorum |
| I see a bad lil’ mama, she a diva | Kötü bir küçük mama görüyorum, o bir diva |
| No matter what happens, he cannot come between us again | Ne olursa olsun, o aramıza tekrar giremez |
| I know we’re better than friends | Biliyorum ki arkadaşlıktan daha iyiyiz |
| I took her to Queen’s Gambit, showed around my friends | Onu Queen’s Gambit’e götürdüm, arkadaşlarıma tanıttım |
| Tried to pick some energy up, it don’t matter | Biraz enerji toplamaya çalıştım, fark etmez |
| I know you never moved on if you tried | Biliyorum, denediysen bile asla ilerlemedin |
| I don’t believe it, baby, I know you lied | Buna inanmıyorum, bebeğim, yalan söylediğini biliyorum |
| All night long, what you mean, “I changed”? | Tüm gece boyu, ne demek “Ben değiştim”? |
| Haven’t stayed the same | Aynı kalmadım |
| Had me losin’ my mind | Aklımı kaybetmeme neden oldun |
| I said, “The city is mine” | Şehri benim dedim |
| I ain’t never rep a set, baby | Hiçbir zaman bir grubu temsil etmedim, bebeğim |
| Ain’t do no wrong | Yanlış bir şey yapmadım |
| I could clean up good for you | Senin için güzelce toparlanabilirim |
| Oh, I know right from wrong | Doğruyu yanlıştan ayırt edebilirim |
| ‘Cause I wanna make it, so badly | Çünkü çok fena başarmak istiyorum |
| I’m a million dollar baby | Ben milyon dolarlık bir bebeğim |
| Don’t at me | Bana bulaşma |
| Hell-hell nah | Kesinlikle hayır |
| Yeah, hell-hell nah | Evet, kesinlikle hayır |