Only love, only love
Only love, only love

Yalnızca aşk, yalnızca aşk
Yalnızca aşk, yalnızca aşk

Eighty-six thousand, four hundred seconds in a day
I swear lately most of ’em have been a waste
I feel ’em come and go, bury my mistakes
But time just goes on and on in a way

Bir gün seksen altı bin dört yüz saniye
Yemin ederim son zamanlarda çoğu israf oluyor
Gelip gittiklerini hissediyorum, hatalarımı gömüyorum
Ama zaman bir şekilde uzayıp gidiyor

If I had one day left to live
And if the stars went out on me, the truth is
Yeah, there’s so much I’d say and do
If I had nothing to lose, nah, nothing to lose

Yaşayacak bir günüm kalsaydı
Ve yıldızlar üzerimde düşerse, gerçek şu ki
Evet, söyleyeceğim ve yapacağım çok şey var
Kaybedecek hiçbir şeyim olmasaydı, hayır, kaybedecek hiçbir şeyim olmasaydı

Oh, I’d call my mother and tell her I’m sorry
I never call her back
I’d pour my heart and soul out into a letter
And send it to my dad
Like, oh my God, the time I’ve wasted
Lost in my head
Let me leave this world with the hate behind me
And take the love instead

Oh, annemi arar ve ona üzgün olduğumu söylerdim
Onu asla geri aramadığım için
Kalbimi ve ruhumu bir mektuba döker
Ve babama gönderirirdim
Aman Tanrım, harcadığım onca zaman
Kafamda kayboldum
Bu dünyayı arkamdaki nefretle terk edip yerine aşkı
Almama izin ver

Give me
Only love, only love
Give me
Only love, only love

Ver bana
Sadece aşk, sadece aşk
Ver bana
Sadece aşk, sadece aşk

I swear sometimes I hear myself talking, getting mad
Take shit so personal, like it really matters
Oh, am I awake, am I sleepwalking? Tell me that
It’s scary how quickly I lose perspective and I react

Yemin ederim bazen kendimi konuşurken duyuyorum, çıldırıyorum
Her şeyi çok kişisel algılıyorum, gerçekten önemliymiş gibi
Oh, uyanık mıyım, uyurgezer miyim? Söyle bana
Perspektifimi bu kadar çabuk kaybetmem ve tepki vermem korkutucu

If I had one day left to live
And if the stars went out on me, the truth is
Yeah, there’s so much I’d say and do
If I had nothing to lose, no, nothing to lose

Yaşayacak bir günüm kalsaydı
Ve yıldızlar üzerimde düşerse, gerçek şu ki
Evet, söyleyeceğim ve yapacağım çok şey var
Kaybedecek hiçbir şeyim olmasaydı, hayır, kaybedecek hiçbir şeyim olmasaydı

Oh, I’d call my mother and tell her I’m sorry
I never call her back
I’d pour my heart and soul out into a letter
And send it to my dad
Like, oh my God, the time I’ve wasted
Lost in my head
Let me leave this world with the hate behind me
And take the love instead

Oh, annemi arar ve ona üzgün olduğumu söylerdim
Onu asla geri aramadığım için
Kalbimi ve ruhumu bir mektuba döker
Ve babama gönderirirdim
Aman Tanrım, harcadığım onca zaman
Kafamda kayboldum
Bu dünyayı arkamdaki nefretle terk edip yerine aşkı
Almama izin ver

Give me
Only love, only love
Give me
Only love, only love (No)
Yeah, give me
Only love, only love
Let me leave this world with the hate behind me
And take the love instead

Ver bana
Sadece aşk, sadece aşk
Ver bana
Sadece aşk, sadece aşk (Hayır)
Evet ver bana
Sadece aşk, sadece aşk
Bu dünyayı arkamdaki nefretle terk edip yerine aşkı
Almama izin ver

Let me leave this world with the hate behind me
And take the love instead
Give me
Only love, only love
Yeah, give me
Only love, only love

Bu dünyayı arkamdaki nefretle terk edip yerine aşkı
Almama izin ver
Ver bana
Sadece aşk, sadece aşk
Evet ver bana
Sadece aşk, sadece aşk