May my eyes always stay level to the horizon
may they never gaze as high as heaven, to ask why
May I never go where angels fear to tread
so as to have to ask for answers in the sky
The whys in this lifetime i’ve found are inconsequential
compared to the magic of the nowness – the solution to most
questions
there are no reasons

Gözlerim hep ufukta kalabilir
Hiç neden diye sormak için cennet kadar yükseğe dikilemeyebilirler
Meleklerin yürümekten korktuğu yere asla gitmebilirim
gökyüzünde cevaplar istemek için
Bu yaşamda bulduğum nedenler önemsiz
yokluğun büyüsüne kıyasla – çoğu sorunun çözümü
sebep yok

And if there are – i’m wrong
but at least i won’t have spent my life waiting
looking for God in the clouds of the dawn

Ve eğer varsa – yanılıyorsam
en azından hayatımı bekleyerek harcamıyorum
şafağın bulutlarında Tanrı’yı arıyorum

I’ll be up early to rise though of course –
but only to make you a pot of coffee

Erken kalkacağım elbette –
ama sadece sana bir fincan kahve yapmak için

That’s what i was thinking this morning Joe
that it’s times like this as the marine layer lifts
off the sea from the view of our favorite restaurant
that i pray that i may
always keep my eyes level to your eyeline
never downcast at the table cloth

Bu sabah düşündüğüm buydu Joe
En sevdiğimiz restoranın manzarasından
deniz tabakası denizden kalkarken böyle zamanlar
olduğu için dua ediyorum ki gözlerimi
her zaman göz hizasında tutabileyim
Asla hüzünle masa örtüsüne bakmam

You see, Joe
it’s times like this that the marine layer lifts
off the sea on the dock with out candle lit
that i think to myself
there are things you still don’t know about me
like sometimes i’m afraid my sadness is too big
and that one day you might have to help me handle it
But until then
may my eyes always stay level to the skyline
assessing Long Beach’s glittering new development
never higher than the tallest building
never to heaven or revenant
‘Cause i have faith in man as strange as that seems
in times like these
and it’s not just because of the warmth i’ve found in your
brown eyes
It’s because i believe in the goodness in me
that it’s firm enough to plant a flag in
or a rosebud
or to build a new life.

Görüyorsun Joe
Böyle zamanlarda deniz tabakası rıhtımda
Mum yanmadan kalkar ve kendi kendime
benim hakkımda bilmediğin şeyler olduğunu düşünürüm
Bazen üzgünlüğümün çok büyük olduğu ve bununla
baş etmemde yardım etmek zorunda kalacağından
korktuğum gibi
Ama o zamana kadar
Long Beach’in ışıltılı yeni gelişimini değerlendiren gözlerim her zaman ufuk çizgisinde kalabilir,
asla en yüksek binadan daha yükseği
Asla cenneti ya da yeniden dirilmiş bir insanı göremeyebilir
Çünkü bu gibi zamanlarda göründüğü kadar
tuhaf bir adama inancım var
ve bu sadece senin kahverengi gözlerinde bulduğum sıcaklık yüzünden değil
Çünkü içimdeki iyiliğe inanıyorum
bir bayrak dikecek kadar sağlam
veya bir gül goncası
ya da yeni bir hayat kurmak için.