| I’m always yours (stop playin’ with ’em, RIOT) | Ben her zaman seninim (onlarla oynamayı bırak, RIOT) |
| Ooh whoa | Ooh whoa |
| And I’m bad like the Barbie (Barbie) | Ve Barbie (Barbie) gibi kötüyüm |
| I’m a doll, but I still wanna party (party) | Ben bir bebeğim, ama hala parti yapmak istiyorum (parti) |
| Pink ‘Vette like I’m ready to bend (bend) | Pembe ‘Vette bükülmeye (bükülmeye) hazırım gibi |
| I’m a ten, so I pull in a Ken | Ben 10’um, bu yüzden Ken’i çekiyorum. |
| Like Jazzie, Stacie, Nicki (grrah) | Jazzie, Stacie, Nicki (grrah) gibi |
| All of the Barbies is pretty (damn) | Barbie’lerin hepsi güzel (lanet olsun) |
| All of the Barbies is bad | Bütün Barbie’ler kötü |
| It girls (It girls) and we ain’t playin’ tag (grrah) | It girls (It girls) and we ain’t playin’ tag (grrah) |
| Rad (rad), but he spank me when I get bad | Rad (rad), ama kötü olduğumda bana şaplak atıyor |
| I’m in LA, Rodeo Drive (Drive) | Los Angeles’tayım, Rodeo Drive (Drive) |
| I’m in New York, Madison Ave | New York’tayım, Madison Ave’de. |
| I’m a Barbie girl (girl), Pink Barbie Dreamhouse | Ben bir Barbie kızıyım (kız), Pembe Barbie Rüya Evi |
| The way Ken be killin’ shit, got me yellin’ out like the Scream house (woo) | Ken’in öldürme şekli, Çığlık evi gibi bağırmamı sağladı (woo) |
| Yellin’ out, we ain’t sellin’ out | Bağırıyoruz, satmıyoruz |
| We got money, but we ain’t lendin’ out | Paramız var, ama borç vermiyoruz |
| We got bars, but we ain’t bailin’ out | Parmaklıklarımız var, ama kaçmayacağız |
| In that pink Ferrari, we peelin’ out | O pembe Ferrari’nin içinde |
| I told Tae bring the Bob Dylan out | Tae’ye Bob Dylan’ı çıkarmasını söyledim. |
| That pussy so cold, we just chillin’ out | O kedi çok soğuk, biz sadece üşüyoruz |
| They be yellin’, yellin’, ye-yellin’ out | Bağırıyorlar, bağırıyorlar, bağırıyorlar |
| It’s Barbie, bitch, if you still in doubt (ooh) | Barbie, sürtük, hala şüpheniz varsa (ooh) |
| And I’m bad like the Barbie (Barbie) | Ve Barbie (Barbie) gibi kötüyüm |
| I’m a doll, but I still wanna party (party) | Ben bir bebeğim, ama hala parti yapmak istiyorum (parti) |
| Pink ‘Vette like I’m ready to bend (bend) | Pembe ‘Vette bükülmeye (bükülmeye) hazırım gibi |
| I’m a ten, so I pull in a Ken | Ben 10’um, bu yüzden Ken’i çekiyorum. |
| Like Jazzie, Stacie, Nicki (grrah) | Jazzie, Stacie, Nicki (grrah) gibi |
| All of the Barbies is pretty (damn) | Barbie’lerin hepsi güzel (lanet olsun) |
| All of the Barbies is bad | Bütün Barbie’ler kötü |
| It girls (It girls) and we ain’t playin’ tag (grrah) | It girls (It girls) and we ain’t playin’ tag (grrah) |
| Barbie ain’t nothin’ to play ’bout | Barbie’nin oynayacak bir şeyi yok |
| He wanna play in the playhouse (playhouse) | Oyun evinde (playhouse) oynamak istiyor |
| The fuck they gon’ say now? (Grrah) | Şimdi ne diyecekler? (Grrah) |
| I’m washin’ these bitches, I’m rubbin’ the stain out | Bu sürtükleri yıkıyorum, lekeleri çıkarıyorum |
| Like I’m ready to bend (grrah) | Eğilmeye hazırmışım gibi (grrah) |
| All the fake Barbies just wanna pretend (like) | Tüm sahte Barbie’ler sadece rol yapmak istiyor (gibi) |
| Like hold on, let me go find me a pen (grrah) | Bekle, gidip kendime bir kalem bulayım (grrah) |
| Look where it led, now I’ma put it to bed | Bak nereye vardı, şimdi onu yatağa koyacağım |
| She a Barbie bitch with her Barbie clique (grrah) | O bir Barbie kaltağı ve onun Barbie kliği (grrah) |
| I keep draggin’ her, so she bald a bit (damn) | Onu sürükleyip duruyorum, bu yüzden biraz kelleşti (lanet olsun) |
| And I see the bread, I want all of it (damn) | Ve ekmeği görüyorum, hepsini istiyorum (lanet olsun) |
| And I want the green, so I olive it (grrah) | Ve yeşili istiyorum, bu yüzden zeytinliyorum (grrah) |
| And I throw it back, so he losin’ it (like) | Ben de geri atıyorum, o da kaybediyor. |
| And I give the box with no shoes in it (damn) | Ve içinde ayakkabı olmayan kutuyu veriyorum (lanet olsun) |
| Yeah, I know the trick, so I got him bricked (damn) | Evet, hileyi biliyorum, bu yüzden onu tuğlaladım (lanet olsun) |
| Yeah, they know who lit, me and Barbie, bitch | Evet, kimin yaktığını biliyorlar, ben ve Barbie, sürtük |
| And I’m bad like the Barbie (Barbie) | Ve Barbie (Barbie) gibi kötüyüm |