Linkin Park – The Emptiness Machine ( Türkçe Çeviri )
Linkin Park The Emptiness Machine Türkçe Sözleri
| İngilizce Sözler | Türkçe Çeviri |
|---|---|
| “The Emptiness Machine” | “Boşluk Makinesi” |
| Your blades are sharpened with precision | Bıçakların hassasiyetle bilenmiş |
| Flashing your favorite point of view | Favori bakış açını parıldatıyorsun |
| I know you’re waiting in the distance | Uzakta beklediğini biliyorum |
| Just like you always do | Her zamanki gibi |
| Just like you always do | Her zamanki gibi |
| Already pulling me in | Beni şimdiden içine çekiyorsun |
| Already under my skin | Şimdiden derimin altına girdin |
| And I know exactly how this ends, I | Ve bunun nasıl biteceğini tam olarak biliyorum, |
| Let you cut me open | Sana beni açman için izin verdim |
| Just to watch me bleed | Sadece beni kanarken izlemek için |
| Gave up who I am for who you wanted me to be | Kim olduğumdan vazgeçtim, senin istediğin kişi olmak için |
| Don’t know why I’m hoping | Neden umut ettiğimi bilmiyorum |
| For what I won’t receive | Alamayacağım bir şey için |
| Falling for the promise of the emptiness machine | Boşluk makinesinin vaadine kapılıyorum |
| The emptiness machine | Boşluk makinesi |
| Going around like a revolver | Bir tabanca gibi dönüp duruyor |
| It’s been decided how we lose | Nasıl kaybedeceğimiz kararlaştırıldı |
| ‘Cause there’s a fire under the altar | Çünkü sunağın altında bir ateş var |
| I keep on lying to | Kendime yalan söylemeye devam ediyorum |
| I keep on lying to | Kendime yalan söylemeye devam ediyorum |
| Already pulling me in | Beni şimdiden içine çekiyorsun |
| Already under my skin | Şimdiden derimin altına girdin |
| And I know exactly how this ends, I | Ve bunun nasıl biteceğini tam olarak biliyorum, |
| Let you cut me open | Sana beni açman için izin verdim |
| Just to watch me bleed | Sadece beni kanarken izlemek için |
| Gave up who I am for who you wanted me to be | Kim olduğumdan vazgeçtim, senin istediğin kişi olmak için |
| Don’t know why I’m hoping | Neden umut ettiğimi bilmiyorum |
| For what I won’t receive | Alamayacağım bir şey için |
| Falling for the promise of the emptiness machine | Boşluk makinesinin vaadine kapılıyorum |
| I only wanted to be part of something | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I only wanted to be part of, part of | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I only wanted to be part of something | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I only wanted to be part of, part of | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I only wanted to be part of something | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I only wanted to be part | Sadece bir şeyin parçası olmak istedim |
| I let you cut me open | Sana beni açman için izin verdim |
| Just to watch me bleed | Sadece beni kanarken izlemek için |
| Gave up who I am for who you wanted me to be | Kim olduğumdan vazgeçtim, senin istediğin kişi olmak için |
| Don’t know why I’m hoping | Neden umut ettiğimi bilmiyorum |
| So fucking naive | Çok safım |
| Falling for the promise of the emptiness machine | Boşluk makinesinin vaadine kapılıyorum |
| The emptiness machine | Boşluk makinesi |
| (I only wanted to be part of something) | (Sadece bir şeyin parçası olmak istedim) |
| The emptiness machine | Boşluk makinesi |
| (I only wanted to be part of) | (Sadece bir şeyin parçası olmak istedim) |
| The emptiness machine | Boşluk makinesi |



