We only have the weekend
You can serve it to me, ancient-city style
We can party like it’s B.C.
With a pretty sixteenth-century smile

Sadece haftasonumuz var
Bana hizmet edebilirsin, antik kent tarzı
M.Ö. gibi parti yapabiliriz.
On altıncı yüzyıldan kalma bir gülümsemeyle

It’s the thing that you bring
That you bring, that you bring
Him, you and me
That’s gossip

Getirdiğin şey bu
Getirdiğin, getirdiğin
O, sen ve ben
Bu dedikodu

Strut it out, walk a mile
Serve it, ancient-city style
Talk it out, babble on
Battle for your life, Babylon
That’s gossip, what you on?
Money don’t talk, rip that song
Gossip, babble on
Battle for your life, Babylon

Gerdir, bir mil yürü
Hizmet et, antik kent tarzı
Konuş, gevezelik yap
Hayatın için savaş, Babylon
Bu dedikodu, ne yapıyorsun?
Para konuşma, o şarkıyı parçala
Dedikodu, gevezelik etmek
Hayatın için savaş, Babylon

Ba-Ba-Babylon
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon (Battle for your life)
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon

Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon

Body’s moving like a sculpture (Ooh)
On the top of Tower of Babel tonight
We are climbing up to Heaven (Heaven)
Speaking languages in a BloodPop® moonlight

Beden bir heykel gibi hareket ediyor (Ooh)
Bu gece Babil Kulesi’nin tepesinde
Cennete (Cennete) tırmanıyoruz
BloodPop® ay ışığında dillerle konuşuyoruz

It’s the thing that you bring
That you bring, that you bring
Him, you, and me
That’s gossip (That’s gossip)

Getirdiğin şey bu
Getirdiğin, getirdiğin
O, sen ve ben
Bu dedikodu

Strut it out, walk a mile
Serve it, ancient-city style
Talk it out, babble on
Battle for your life, Babylon
That’s gossip, what you on?
Money don’t talk, rip that song
Gossip, babble on
Battle for your life, Babylon

Gerdir, bir mil yürü
Hizmet et, antik kent tarzı
Konuş, gevezelik yap
Hayatın için savaş, Babylon
Bu dedikodu, ne yapıyorsun?
Para konuşma, o şarkıyı parçala
Dedikodu, gevezelik etmek
Hayatın için savaş, Babylon

Ba-Ba-Babylon
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon (Battle for your life)
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon
Gossip, gossip
Ba-Ba-Babylon

Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon
Dedikodu, dedikodu
Ba-Ba-Babylon

Strut it out, walk a mile
Serve it, ancient-city style
Talk it out, babble on
Battle for your life, Babylon
That’s gossip, what you on?
Money don’t talk, rip that song
Gossip, babble on
Battle for your life, Babylon

Gerdir, bir mil yürü
Hizmet et, antik kent tarzı
Konuş, gevezelik yap
Hayatın için savaş, Babylon
Bu dedikodu, ne yapıyorsun?
Para konuşma, o şarkıyı parçala
Dedikodu, gevezelik etmek
Hayatın için savaş, Babylon

***İncil’in Babil Kulesi hikayesinde, Babil antik kentinin vatandaşları, Tanrı dillerini değiştirdikten sonra kaos ve iletişimsizlik yaratarak birbirlerini anlayamadılar. Şehir adı için bir sesteş olan “gevezelik (babble on)” Babil Kulesi anlatısında gerçekleşen anlamsız, tutarsız iletişim türünü temsil ediyor.

Babil ayrıca genellikle kötülüğün bir temsili olarak kabul edilir. Vahiy Kitabı’nda şeytani bir canavarın alnına “BÜYÜK BABYLON” yazılır.