Hope when you take that jump, you don’t fear the fall
Hope when the water rises, you built a wall
Hope when the crowd screams out, it’s screaming your name
Hope if everybody runs, you choose to stay
Hope that you fall in love and it hurts so bad
The only way you can know is give it all you have
And I hope that you don’t suffer but take the pain
Hope when the moment comes, you’ll say:

Umarım atladığın zaman, düşmekten korkmazsın
Umarım sular yükseldiği zaman, bir duvar örersin
Umarım kalabalık bağırdığında, bağırdıkları senin adın olur
Umarım herkes kaçtığında, sen kalmayı seçersin
Umarım aşık olursun ve bu canını çok acıtır
Bilmenin tek yolu her şeyini vermekten geçer
Ve umarım acı çekmezsin ama acıyı sahiplenirsin
Umarım o an geldiğinde, diyebilirsin:

I, I did it all
I, I did it all
I owned every second that this world could give
I saw so many places, the things that I did
With every broken bone I swear I lived

Ben, ben her şeyi yaptım
Ben, ben her şeyi yaptım
Bu dünyanın bana verebileceği her saniyeyi yaşadım
Birçok yer gördüm, birçok şey yaptım
Tüm kırık kemiklerimle, yemin ederim ki ben yaşadım

Hope that you spend your days but they all add up
And when that sun goes down hope you raise your cup
I wish that I could witness all your joy and all your pain
But until my moment comes, I’ll say:

Umarım günlerini geçirirsin ama her birinin bir anlamı olur 
Ve güneş battığında, umarım kadehini kaldırırsın
Tanık olmayı dilerdim senin her bir sevincine ve tüm acılarına 
Ama benim zamanım gelene kadar, diyeceğim:

I, I did it all
I, I did it all
I owned every second that this world could give
I saw so many places, the things that I did
With every broken bone I swear I lived

Ben, ben her şeyi yaptım
Ben, ben her şeyi yaptım
Bu dünyanın bana verebileceği her saniyeyi yaşadım
Birçok yer gördüm, birçok şey yaptım
Tüm kırık kemiklerimle, yemin ederim ki ben yaşadım


(With every broken bone) I swear I lived
(With every broken bone) I swear I

(Tüm kırık kemiklerimle) Yemin ederim ki ben yaşadım
(Tüm kırık kemiklerimle) Yemin ederim ki ben

I, I did it all
I, I did it all
I owned every second that this world could give
I saw so many places, the things that I did
With every broken bone I swear I lived
I swear I lived

Ben, ben her şeyi yaptım
Ben, ben her şeyi yaptım
Bu dünyanın bana verebileceği her saniyeyi yaşadım
Birçok yer gördüm, birçok şey yaptım
Tüm kırık kemiklerimle, yemin ederim ki ben yaşadım
Yemin ederim ki ben yaşadım