[The Weeknd]
The sky is green
Gökyüzünü yeşil görüyorum
I’m feeling out of place
Çok haraketli hissediyorum
Bottle’s of rum – all to my face
Tek oturuşta şişe dolusu rom içtim
I don’t need a cup
Bardağa ihtiyacım yok
I don’t need a chase
Chase’e(Sindirim sisteminize uyuşturuculu bir şey aldıktan hemen sonra arkasından içilecek içecek) ihtiyacım yok
In lonely streets I’m looking for you
Bomboş sokaklarda seni arıyorum
The sky is green
Gökyüzü yeşil
I’m feeling out of place
Çok gergin hissediyorum
Bottle’s of rum – all to my face
Bir oturuşta şişe dolusu rum içtim
I don’t need a cup
Bardak lazım değil
I don’t need a chase
Chase lazım değil
In lonely streets I’m looking for you
Sinek bile uçmayan sokaklarda seni arıyorum
Couple dark clouds, I see your face
İki üç kara bulut var, yüzünü görüyorum
”Cuz you love her, try to embrace”
Çünkü o kızı seviyorsun, benimsemeye çalışıyorsun
Poison in my soul, drugs in my veins
Ruhumda zehir, damarlarımda da uyuşturucu var
Anything you want baby, I’mma do
İstediğin ne varsa bebeğim yapacağım
Girls, girls, girls
Kızlar, kızlar, kızlar
Go
Başla
[Thieves Like Us]
The days they go slow
Günler yavaş geçiyor
The nights they go fast
Geceler ise hızlı
It’s only some time – ‘Til we get together
Bir araya gelmemize çok az kaldı
I’m out on the street
Sokağa çıkmışım
I’m waiting for you
Seni bekliyorum
Do you hear me, do you hear me, do you hear me looking?
Duyuyor musun, duyuyor musun, seni aradığı mı duyuyor musun?
The method is clear, in waiting for you
Seni beklemedeyken yöntem çok basit
I think I need a distraction
Galiba dikkatimi dağıtacak bir şey lazım
I’m not staying in, I’m searching for you
İçeride kalmıyorum, seni arıyorum
I can never, I can never, I can never find you
Seni asla, seni asla, seni asla bulamıyorum
Go downtown put the drugs in my body
Vücudumu uyuşturcuya boğup şehir merkezine iniyorum
Step back up I’m the life of the party
Geri adım at, partinin neşesi benim
Come back home and we’ll get somethin’ started
Eve geri gel, biz bir şeyleri başlatırız
Stay up late put some heat in my body
Geç saatlere kadar uyanık kalıp vücudumu ateşe boğacağım
Go downtown put the drugs in my body
Kafayı çekip şehir merkezine iniyorum
Step back up I’m the life of the party
Geri dur, ben olmasam parti diye bir şey olmaz
Go downtown put the drugs in my body
Hap patlatıp şehir merkezine iniyorum
Go downtown put the drugs in my body
Kafamı güzelleştirip şehir merkezine iniyorum
[The Weeknd]
Go and hop on a train
Gidip trene bindim
There’s no one on board
Benden başka kimse yok
I should’ve took a cab
Taksi tutmalıydım
But I can’t afford
Ama param yetmez
Lost my money, I lost my phone
Paramı kaybettim, telefonumu kaybettim
I just wanna, I just wanna make it home
Sadece eve ulaşmak istiyorum
Losing my voice, I need an autotune
Sesimi kaybediyorum, auto-tune lazım
Memories shady, but I remember you
Hatıralarım bulanık ama seni hatırlıyorum
Your love is not a stayin’, it only brings pain
Senin aşkının kaldığı filan yok, sadece acı getiriyor
Take another hit I don’t wanna be sober, oohhh
Başka bir yudum daha aldım; ayık olmak istemiyorum, oooohhhhhgh
[Thieves Like Us]
Go downtown put the drugs in my body
Beynimin amına koyup şehir merkezine iniyorum
Step back up I’m the life of the party
Geri adım at, partinin hayatı benim
Come back home and we’ll get somethin’ started
Eve geri gel, biz bir şeyler başlatırız
Stay up late put some heat in my body
Güneş çıkasıya kadar uyanık kalıp vücuduma biraz ateş koyacağım
Go downtown put the drugs in my body
Kafayı çekip şehir merkezine iniyorum
Step back up I’m the life of the party
Geri dur, ben olmasam parti diye bir şey olmaz
Go downtown put the drugs in my body
Hayattan kopup şehir merkezine gidiyorum
Go downtown put the drugs in my body
Kendimi yok edip şehir merkezine gidiyorum
Drugs in my body
Drugs in my body
Drugs in my body
The Weeknd’in Starboy, Beauty Behind the Madness, House of Balloons, Thursday, Echoes of Silence, Kiss Land ve The Noise EP. albümlerindeki şarkıların hepsinin çevirilerini altta linkini attığım profilimden bulabilirsiniz.
