[Chorus: Ava Max & Witt Lowry]

I’m out of my head, out of my mind, oh, I,

Aklımı yitirdim, çileden çıktım, oh, ben,

If you let me,

Eğer izin verirsen,

I’ll be out of my dress.

Elbisemi çıkaracağım.

And into your arms tonight.

Ve bu gece kollarında olacağım.

Yeah, I’m lost without it.

Evet, onsuz kayboldum.

Feels like I’m always waitin’.

Her zaman bekliyormuş gibi hissediyorum.

I need you to come get me.

Gelip beni almana ihtiyacım var.

Out of my head, and into your arms tonight.

Aklımı yitirdim ve bu gece kollarının arasındayım.


Tonight (yeah).

Bu gece (evet).


[Verse 1: Witt Lowry]

I don’t mean to make you wait, just the pressure’s been gettin’ heavy.

Seni bekletmek istemem, sadece basınç gittikçe ağırlaşıyor.

I know if I fuck us up, we’ll be over, done, you’ll forget me.

Biliyorum eğer bizi mahvedersem, biteceğiz, kabul, unutacaksın beni.

Forget me, I’m feelin’ bad that I act this way, ’cause you let me.

Beni unut, böyle davrandığım için kötü hissediyorum, çünkü bana izin verdin.

They call me king, but I know my queen will be there to check me.

Bana kral diye sesleniyorlar ama biliyorum kraliçem beni denetlemek için orada olacak.

Last year, was runnin’ ’round 45th lookin’ for SoHo*.

Geçen sene koşuyordum, 45. kez SoHo’yu arıyordum.

Last night, was ridin’ down Rodeo* lookin’ for no ho.

Dün gece bir şey aramadan Rodeo’nun aşağısına sürüyordum.


It’s crazy what can change in a year, think that you know though.

Bir yılda nelerin değişebileceği çok tuhaf, bunu bildiğini düşünüyorum.

Go back and forth like a yo-yo, they live their life for the photos.

Yo yo gibi ileri geri gidiyor, fotoğraflar için hayatlarını yaşıyorlar.


They see me, I’m actin’ solo, ’cause I’m afraid to commit.

Tek başıma hareket ettiğimi görüyorlar çünkü suç işlemekten korkuyorum.

Now can you tell me how I’m different than him, and him, and him?

Şimdi bana ondan nasıl farklı olabileceğimi söyleyebilir misin, ve ondan, ve ondan?

Yeah, I know I’m always questionin’ things, like, girl

Evet biliyorum, her zaman bir kız gibi bir şeyleri sorguluyorum.

Would you say that love cannot be found inside a vow or a ring?

Bu sevginin bir yeminin veya bir yüzüğün içinde bulunamayacağını söyleyebilir misin?

She laughs and says, “Only material things”

O gülüyor ve “sadece gerekli şeyler.” diyor.

Those are material things, imagine buyin’ all my trust with a ring

Bunlar gerekli şeyler, tüm güvenimi bir yüzükle satın alabileceğini hayal et.

Imagine spendin’ all my love on a fling, got a thing for you

Tüm sevgimi bir kaçamak için harcayacağımı hayal et, senin için bir şeyim var.

If I had the talent you had, I probably would sing for you, like

Eğer sahip olduğun yeteneğe sahip olsaydım, muhtemelen senin için şarkı söylerdim, bunun gibi.

SoHo* : Soho, Londra’da, Oxford Sokağı ile Piccadilly Circus arasında bir semttir. 

Rodeo : Rodeo, boğa veya at gibi bir hayvanın üzerinde eyersiz durabilme üzerine kurulu yarışma ve spordur.