I can’t seem to focus
And you don’t seem to notice I’m not here
I’m just a mirror
You check your complexion
To find your reflection’s all alone
I had to go

Odaklanamıyorum
Ve sen de burada olmadığımı fark etmiş gibi görünmüyorsun
Ben yalnızca bir aynayım
Görünüşünü kontrol edersin
Yansımanın yapayalnız olduğunu anlaman için
Gitmem gerek

Can’t you hear me?
I’m not comin’ home
Do you understand?
I’ve changed my plans

Beni duyamıyor musun?
Eve gelmiyorum
Anlıyor musun?
Planlarımı değiştirdim

‘Cause I, I’m in love
With my future
Can’t wait to meet her
And I (I), I’m in love
But not with anybody else
Just wanna get to know myself

Çünkü ben, ben aşığım
Geleceğime
Seninle tanışmak için sabırsızlanıyorum
Ve ben, ben aşığım
Ama bir insana değil
Sadece kendimi tanımak istiyorum

I know supposedly I’m lonely now (Lonely now)
Know I’m supposed to be unhappy
Without someone (Someone)
But aren’t I someone? (Aren’t I someone? Yeah)
I’d (I’d) like to be your answer (Be your answer)
‘Cause you’re so handsome (You’re so handsome)

Biliyorum ki şimdi yalnızım (Şimdi yalnızım)
Kimsem olmadığı için
Mutsuz olmam gerektiğini biliyorum (Birisi)
Ama ben kimse değil miyim)
Cevabın olmak isterim (Cevabın olmak)
Çünkü sen çok yakışıklısın (Çok yakışıklısın)

But I know better
Than to drive you home
‘Cause you’d invite me in
And I’d be yours again

Ama seni eve götürmektense
Daja iyisini biliyorum
Çünkü eğer beni eve davet edersen
Yine senin olacağım

But I (I), I’m in love (Love, love, love, love)
With my future
And you don’t know her
And I, I’m in love (Love, love)
But not with anybody here
I’ll see you in a couple years

Ama ben aşığım
Geleceğime
Seninle tanışmak için sabırsızlanıyorum
Ve ben, ben aşığım (Aşk, aşk)
Ama bir insana değil
Sadece kendimi tanımak istiyorum