Daylight, I dream of you softly
I wrote you a letter that will never reach you
In Montreal, the days are much colder there
Now you grow older there, without me
On the lookout, baby won’t you look out?
A car full of raccoons, I think that I’m crazy
And downtown, the bar lights illuminate
Lost in a cityscape where i try to find you

Gün ışığı, seni narince hayal ediyorum 
Sana asla ulaşamayacak bir mektup yazdım 
Montreal'de günler çok daha soğuk 
Şimdi orada yaşlanıyorsun, bensiz
Tetiktesin, bebeğim sen dikkat etmez misin?
Rakunlarla dolu bir araba, sanırım ben deliyim
Ve şehir merkezinde, bar ışıkları yanıyor
Seni bulmaya çalıştığım bir şehir manzarasında kaybolmuş

You walk like a miracle, bathing in starlight
Your voice burning holes in the frame
I danced in the parking lot, cried in the taxi home
Cause I still remembered your name

Bir mucize gibi yürüyorsun, yıldız ışığında yıkanıyorsun
Sesin çerçevede delikler açıyor
Otoparkta dans ettim, takside ağladım
Çünkü hala adını hatırlıyorum

And oh, I’m not in love anymore, anymore
But I will keep you close to me forever

Ve oh, ben artık aşık değilim
Ama seni sonsuza dek kendime yakın tutacağım

Moonlight, I dream of you endlessly
Drowning in reverie, waiting for morning
Dim light, I’m drunk at the bar again
Holding a stranger’s hand, a crowd with no faces

Ay ışığı, seni sonsuz sonu gelmez şekilde hayal ediyorum
Düşlerimde boğuluyor, sabahı bekliyorum
Loş ışık, yine barda sarhoşum
Bir yabancının elini tutarak, yüzleri olmayan bir kalabalıkta

And there you are, beautiful just like the first time
You reach out, I’m shaking again
You’re gone in a moment, you leave me alone
But I swear you were real in my hands

Ve işte buradasın, tıpkı ilk seferki gibi güzelsin
Sen elini uzatıyorsun, ben yine titriyorum
Bir an sonra gidiyorsun, beni yalnız bırakıyorsun
Ama yemin ederim benim ellerimde gerçektin

And oh, I’m not in love anymore, anymore
But I will keep you close to me forever

Ve oh, ben artık aşık değilim
Ama seni sonsuza dek kendime yakın tutacağım

Well I know these words might mean nothing now
While I’m stuck in this ghost town
Your softness still haunts me
Someday I’ll find my way out of here
If you don’t change your mind, my dear
I’ll take you with me

Bu kelimelerin artık bir anlamı olmadığını biliyorum
Ben bu hayalet kasabada sıkışıp kalmışken
Yumuşaklığın hala aklımdan çıkmıyor
Bir gün buradan çıkmanın bir yolunu bulacağım
Eğer fikrini değiştirmezsen, canım
Seni de yanımda götüreceğim