chawn christmas – lost türkçe çeviri

I’ve never felt so lost
Don’t know a soul I’d trust
Wait for the winds to bring some change in
Out here alone, I’m shaken

Hiç bu kadar kaybolmuş hissetmemiştim
Güvenebileceğim bir ruh bilmiyorum
Rüzgarların biraz değişiklik getirmesini bekliyorum
Burada yalnızım, titriyorum

Time stands still
I can’t help but feel
Throw me away, stop the wasted chasin’
It’s all to much to face and

Zaman hala duruyor
Hissediyorum sadece
At beni, boş kovalamayı bırak
Yüzleşecek çok şey var ve

(Have you ever felt) Lost?
Tried to find a way out
I couldn’t let myself down
There’s no goin’ back now
(Lost) Thought I found my way out
I never felt this way before
My mind is lost, I’m torn

(Hiç hissettin mi) kayıp?
Bir çıkış yolu bulmaya çalıştım
Kendimi hayal kırıklığına uğratamadım
Artık geri dönüş yok
(Kayıp) Çıkış yolumu bulduğumu sandım
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Aklım kayboldu, parçalandım

Everything feels different to me, I can’t be myself
Stranger, won’t you be my friend and show me the way out?
(Thе way out)
Hope you’ll see that I need help (Show me how)
Show mе how to make it out!

Her şey bana farklı geliyor, kendim olamıyorum
Yabancı, arkadaşım olup bana çıkış yolunu göstermeyecek misin?
(çıkış yolu)
Umarım yardıma ihtiyacım olduğunu görürsün (Bana nasıl olduğunu göster)
Bana nasıl başaracağımı göster!

I tried so hard to run away
I tried so hard to change my fate
Am I worth the savin’?
I can’t see the best in me, ’cause I’m my own worst enemy
Another friend just fakin’

Kaçmak için çok uğraştım
Kaderimi değiştirmek için çok uğraştım
Kurtarmaya değer miyim?
İçimdeki en iyiyi göremiyorum çünkü ben kendimin en kötü düşmanıyım
Başka bir arkadaş numara yapıyor

When everything feels broken, I will keep on going
Oh-whoa, yeah
Will I ever be enough when the going gets too tough?
Will my worry be too much?

Her şey kırılmış hissettiğinde, devam edeceğim
Oh-whoa, evet
İşler çok zorlaştığında yeterli olacak mıyım?
Endişem çok mu olacak?

Feel a fake sense of safety
I’m not in my old ways, yeah
Maybe I can erase me (Have you ever felt)

Sahte bir güvenlik duygusu hisset
Eskisi gibi değilim, evet
Belki beni silebilirim (Hiç hissettin mi)

Lost?
Tried to find a way out
I couldn’t let myself down
There’s no goin’ back now
(Lost) Thought I found my way out
I’ve never felt this way before
My mind is lost, I’m torn

Kayıp?
Bir çıkış yolu bulmaya çalıştım
Kendimi hayal kırıklığına uğratamadım
Artık geri dönüş yok
(Kayıp) Çıkış yolumu bulduğumu sandım
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Aklım kayboldu, parçalandım

Everything feels different to me, I can’t be myself
Stranger, won’t you be my friend and show me the way out?
(The way out)
Hope you’ll see that I need help (Show me how)
Show me how to make it out!

Her şey bana farklı geliyor, kendim olamıyorum
Yabancı, arkadaşım olup bana çıkış yolunu göstermeyecek misin?
(Çıkış yolu)
Umarım yardıma ihtiyacım olduğunu görürsün (Bana nasıl olduğunu göster)
Nasıl yapacağımı göster bana!

Is it so hard to say
I’d never walk away?
I’m tired of playing these games
You won’t take this from me
(You won’t take this from me, this from me)

Söylemek çok mu zor
Hiç uzaklaşmaz mıyım?
Bu oyunları oynamaktan bıktım
Bunu benden almayacaksın
(Bunu benden almayacaksın, bunu benden)

Is it so hard to say (Is it so hard to say, hard to say)
I’d never walk away? (I’d never walk away, walk away?)
I’m tired of playing these game
(Have you ever felt)

Söylemesi çok mu zor (Söylemesi çok mu zor, söylemesi çok mu zor)
Hiç uzaklaşmaz mıyım? (Asla çekip gitmezdim, çekip gitmez miydim?)
Bu oyunları oynamaktan bıktım
(Hiç hissettin mi)

Lost?
Tried to find a way out
I couldn’t let myself down
There’s no goin’ back now
(Lost) Thought I found my way out
I’ve never felt this way before
My mind is lost, I’m torn

Kayıp?
Bir çıkış yolu bulmaya çalıştım
Kendimi hayal kırıklığına uğratamazdım
Artık geri dönüş yok
(Kayıp) Çıkış yolumu bulduğumu sandım
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim
Aklım kayboldu, parçalandım

Everything feels different to me, I can’t be myself
Stranger, won’t you be my friend and show me the way out?
(The way out)
Hope you’ll see that I need help (Show me how)
Show me how to make it out!

Her şey bana farklı geliyor, kendim olamıyorum
Yabancı, arkadaşım olup bana çıkış yolunu göstermeyecek misin?
(Çıkış yolu)
Umarım yardıma ihtiyacım olduğunu görürsün (Bana nasıl olduğunu göster)
Nasıl yapacağımı göster bana!