Somebody call me right one
(Biri bana doğru olduğunu söylüyor)
Somebody call me wrong
(Biri bana yanlış olduğunu söylüyor)
난 신경 쓰지 않을래
(Bunu umursamayacağım)
너도 그럼 어때
(Öyleyse sen neden yapmıyorsun?)
So what
(Ne olmuş yani)
Let go
(Bırak gitsin)

한숨 그 안에 많은 걱정이 숨어있네
(Bir iç çekişte bir çok endişe gizli)
고민 그만해 너는 이미 다 알고 있지
(Düşünmeyi bırak , zaten hepsini biliyorsun)
이 길의 중간에 포기하고 싶은 순간에
(Yolun ortasında hareket etmeyi istemekten vazgeç )
더 크게 소리질러봐
(Daha sesli bağır)
So what what what
(Ne olmuş yani , ne olmuş, ne olmuş)
내 맘대로 되는 건 없고
(İstediğim gibi işe yarayan bir şey yok)
숨을 곳은 뭐 더더욱 없어
(Saklanabileceğim çok az yer var)
이미 주사윈 던져진 지 오래
(Zarlar atıldığından beri çok zaman geçti)
꾸물대단 휩쓸려가겠지 oh bae
(Eğer aylaklık edersen, sen yok olup gideceksin ,oh bae)
고민들의 9할은 니가 만들어 낸 상상의 늪
(Endişelerinin %90 ‘ı kendi yarattığın hayali bataklık)
고민보다 Go Go 쫄지마렴 cheer up
(Endişelenmek yerine git , korkma , neşelen)
소리쳐봐 So what what
(Bağır, ne olmuş yani, ne olmuş)

We are we are we are
(Biz,biz,biz)
Young & wild & free
(Genç ve çılgın ve özgürüz)
답도 없는 고민 고민
(Endişelerin , endişelerin , cevapsız)
그 속에 빠져 있지 마
(Onlara takılma ve onlarla yaşama)

경계선 위에서 위태롭다 해도
(Tehlike ile burun buruna olsan bile)
웃고 떠들며 바람을 가르자j
(Gülüp sohbet ederken aramızda esen soğuk rüzgarları yok edelim)
때론 바보같이 멍청이 달리기
(Bazen bir aptal gibi koşalım)
실수와 눈물 속에 we just go
(Hatalarımızla ve gözyaşlarımızla gidiyoruz)

So what
(Ne olmuş yani)
멈춰서 고민 하지마
(Durma ve kendin için endişelenme)
다 쓸데 없어
(Bu hiçbir şey için iyi değil)
Let go
(Bırak gitsin)
아직은 답이 없지만
(Cevap olmamasına rağmen)
You can start the fight
(Savaşmaya başlayabilirsin)

So what
(Ne olmuş yani)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh
Let go
(Bırak gitsin)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh
So what
(Ne olmuş yani)

Ay 누군 일들이 싫대
(Bazıları işlerinden nefret ettiklerini söylüyor)
Ay 누군 쉬고만 싶대
(Bazıları sadece dinlenmek istediklerini söylüyor)
Ay 그들의 고통과 피폐
(Onların acıları ve yıkımları)
Ay 모두 내게 몰아칠 때
(Tüm öfkeler bana geldiğinde)
Ay 어떡하긴 뭐 어떡해 uh
(Başka ne yapabilirim, uh)
답은 하나밖에 없기에 uh
(Sadece bir cevap var, uh)
그냥 믿고 달려보자고
(Sadece güvenelim ve koşalım)
So what?
(Ne olmuş yani?)

I don’t wanna die right now
(Şu an ölmek istemiyorum)
I don’t wanna ,I don’t wanna fight right now
(İstemiyorum, şu an savaşmak istemiyorum)
걱정이 싫어 인생은 길어
(Endişelenmeyi sevmiyorum , hayat uzun)
걍 가 I wanna live right now
( Sadece gidelim , şu an yaşamak istiyorum)
브레이크 부러졌으니 밟아 엑셀
(Frenler bozulduğunda , gaza bas)
이러나 저러나 사람 신세
(Nasıl olsa yapabilirsin)
다 안다면 무슨 재미냐
(Eğlencesi nerede , bir insan hakkındaki her şeyi biliyorsan)
고통은 내 훈장
(Acı benim madalyam)
그래서 So what?
(Öyleyse , ne olmuş yani)

We are we are we are
(Biz,biz,biz)
Young & wild & free
(Genç ve çılgın ve özgürüz)
답도 없는 고민 고민
(Endişelerin , endişelerin , cevapsız)
그 속에 빠져 있지 마
(Onlara takılma ve onlarla yaşama)

경계선 위에서 위태롭다 해도
(Tehlike ile burun buruna olsan bile)
웃고 떠들며 바람을 가르자j
(Gülüp sohbet ederken aramızda esen soğuk rüzgarları yok edelim)
때론 바보같이 멍청이 달리기
(Bazen bir aptal gibi koşalım)
실수와 눈물 속에 we just go
(Hatalarımızla ve gözyaşlarımızla gidiyoruz)

So what
(Ne olmuş yani)
멈춰서 고민 하지마
(Durma ve kendin için endişelenme)
다 쓸데 없어
(Bu hiçbir şey için iyi değil)
Let go
(Bırak gitsin)
아직은 답이 없지만
(Cevap olmamasına rağmen)
You can start the fight
(Savaşmaya başlayabilirsin)

So what
(Ne olmuş yani)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh
Let go
(Bırak gitsin)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh

Somebody call me right one
(Biri bana doğru olduğunu söylüyor )
Somebody call me wrong
(Biri bana yanlış olduğunu söylüyor)
난 신경 쓰지 않을래
(Bunu umursamayacağım)
너도 그럼 어때
(Öyleyse sen neden yapmıyorsun?)

So what
(Ne olmuş yani)
멈춰서 고민 하지마
(Durma ve kendin için endişelenme)
다 쓸데 없어
(Bu hiçbir şey için iyi değil)
Let go
(Bırak gitsin)
아직은 답이 없지만
(Cevap olmamasına rağmen)
You can start the fight
(Savaşmaya başlayabilirsin)

So what
(Ne olmuş yani)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh
Let go
(Bırak gitsin)
Oh oh oh oh oh oh oh oh oh oh
Oh oh oh oh oh oh
So what
(Ne olmuş yani)

Somebody call me right one
(Biri bana doğru olduğunu söylüyor )
Somebody call me wrong
(Biri bana yanlış olduğunu söylüyor)
난 신경 쓰지 않을래
(Bunu umursamayacağım)
너도 그럼 어때
(Öyleyse sen neden yapmıyorsun?)