Gorillaz – Cracker Island (Türkçe Çeviri)
gorillaz cracker island türkçe çeviri
On Cracker Island it was born
To the collective of the dawn
They were planting seeds at night
To grow a made-up paradise
Where the truth was auto-tuned (Forever cult)
And it’s sadness I consumed (Forever cult)
Into my formats everyday (Forever cult)
In the end I had to pay (What world is this?)
In the end I had to pay (I purged my soul)
In the end I had to pay (I drank tonight)
I’ve got nothing more to say (I drank tonight)
Cracker Adası’nda doğdu
Şafağın kolektifine
Geceleri tohum ekiyorlardı
Yapay bir cenneti büyütmek için
Gerçeğin otomatik olarak ayarlandığı yeri (Sonsuza kadar kült)
Ve her gün formatlarımda
Tükettiğim üzüntünün bedelini
Sonunda ödemek zorunda kaldım (Bu hangi dünya?)
Sonunda ödemek zorunda kaldım (ruhumu temizledim)
Sonunda ödemek zorunda kaldım (bu gece içtim)
Söyleyecek başka bir şeyim yok (bu gece içtim)
They taught themselves to be occult
They didn’t know its many stratеgies
They taught themsеlves to be occult
They didn’t know its many strategies (Fantasies)
Kendilerine gizli olmayı öğrettiler
Pek çok stratejisini bilmiyorlardı
Kendilerine gizli olmayı öğrettiler
Pek çok stratejisini bilmiyorlardı (Fanteziler)
What world is this?
What world is this?
Bu hangi dünya?
Bu hangi dünya?
On Cracker Island it was raised (Hey, hey, hey, hey)
By the collective from the grave (Hey, hey, hey, hey)
It only came out at night (Hey, hey, hey, hey)
It ate up their paradise (Paradise)
Where the truth was auto-tuned (Forever cult)
And it’s sadness I consumed (Forever cult)
Into my formats everyday (Forever cult)
In the end I had to pay (I drank tonight)
Out there on the silver lake (I was not there)
I was tired, it was great (Beneath the hills)
I’m like a ship between the tide (I saw myself)
I held on to my surprise (Beneath the void)
Cracker Adasındabüyüdü (Hey, hey, hey, hey)
Mezardan topluca (Hey, hey, hey, hey)
Sadece geceleri ortaya çıktı (Hey, hey, hey, hey)
Cennetlerini yedi (Cennet)
Gerçeğin otomatik olarak ayarlandığı yeri
Ve her gün formatlarımda
Tükettiğim üzüntünün bedelini
Sonunda ödemek zorunda kaldım(Bu gece içtim)
Orada gümüş gölün üzerinde (orada değildim)
Yoruldum, harikaydı (Tepelerin altında)
Gelgit arasında bir gemi gibiyim (kendimi gördüm)
Sürprizime tutundum (boşluğun altında)
They thought themselves to be occult
They didn’t know its many strategies
They taught themselves to be occult
They didn’t know its many strategies (Tragedies)
Kendilerini gizli sandılar
Pek çok stratejisini bilmiyorlardı
Kendilerine gizli olmayı öğrettiler
Pek çok stratejisini bilmiyorlardı (Trajediler)
On Cracker Island it will die (Forever cult)
Join the collective in the sky (Forever cult)
And on the shining bolt of light (Forever cult)
Go out to paradise (What world is this?)
Where the truth is auto-tuned (I purged my soul)
And it’s sadness I consume (I drank tonight)
Into my formats everyday (I drank tonight)
In the end I had to pay (Forever cult)
In the end I had to pay (Forever cult)
In the end it will be great (Forever cult)
Cracker Adasında ölecek
Gökyüzündeki topluluğa katılcak (Forever kült)
Ve parlayan ışık cıvatasında
Cennete gidecek (Bu hangi dünya?)
Gerçeğin otomatik ayarlandığı yer (ruhumu temizledim)
Ve her gün formatlarımda
Tükettiğim üzüntünün bedelini
Sonunda ödemek zorunda kaldım
Sonunda ödemek zorunda kaldım
Sonunda harika olacak
There’s nothing more to say
There’s nothing more to say, now
There’s nothing more to say
There’s nothing more to say
Söyleyecek başka bir şey yok
Artık söylenecek başka bir şey yok
Söyleyecek başka bir şey yok
Söyleyecek başka bir şey yok