Luke Combs – Fast Car (Türkçe çeviri)

You got a fast car

I want a ticket to anywhere

Maybe we can make a deal

Maybe together, we can get somewhere

Any place is better

Starting from zero, got nothing to lose

Maybe we’ll make something

Me, myself, I got nothing to prove

Hızlı bir araban var

Herhangi bir yere bir bilet istiyorum

Belki bir anlaşma yapabiliriz

Belki birlikte, bir yere varabiliriz

Herhangi bir yer daha iyi

Sıfırdan başlayarak, kaybedecek hiçbir şeyim yok

Belki bir şeyler yaparız

Ben, kendim, kanıtlayacak hiçbir şeyim yok

See, my old man’s got a problem

He lives with a bottle, that’s the way it is

Body’s too old for working

Body’s too young to look like his

Mama went off and left him

She wanted more from life than he could give

I said, “Somebody’s gotta take care of him”

So I quit school, and that’s what I did

Bak, benim ihtiyarın bir sorunu var.

Biberonla yaşıyor, bu böyle

Vücudu çalışmak için çok yaşlı

Vücudu onunki gibi görünmek için çok genç

Annem gitti ve onu terk etti.

Hayattan verebileceğinden daha fazlasını istedi

“Biri onunla ilgilenmeli” dedim

Bu yüzden okulu bıraktım ve yaptığım da buydu.

You got a fast car

Is it fast enough so we can fly away?

We gotta make a decision

Leave tonight, or live and die this way

Hızlı bir araban var

Uçup gidebilmemiz için yeterince hızlı mı?

Bir karar vermeliyiz

Bu gece ayrıl ya da yaşa ve bu şekilde öl

So I remember when we were driving

Driving in your car

Speed so fast, it felt like I was drunk

City lights laid out before us

And your arm felt nice wrapped ’round my shoulder

And I-I had a feeling that I belonged

I-I had a feeling I could be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Araba sürerken hatırlıyorum

Arabandayken

Çok hızlı hızlandım, sarhoş gibi hissettim

Şehir ışıkları önümüze serildi

Ve omzuma dolanmış kolun iyi hissettirdi

Ve ait olduğum hissine kapıldım

Birisi olabileceğimi hissettim

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

You got a fast car

We go cruising, entertain ourselves

You still ain’t got a job

Work in a market as a checkout girl

I know things will get better

You’ll find work and I’ll get promoted

We’ll move out of the shelter

Buy a bigger house

So I remember when we were driving

Driving in your car

Speed so fast, it felt like I was drunk

City lights laid out before us

And your arm felt nice wrapped ’round my shoulder

And I-I had a feeling that I belonged

I-I had a feeling I could be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Hızlı bir araban var

Seyre gidiyoruz, kendimizi eğlendiriyoruz

Hala bir işin yok

Bir markette kasa görevlisi olarak çalış

Biliyorum her şey daha iyi olacak

Sen iş bulacaksın ve ben terfi alacağım

Sığınaktan taşınacağız

Daha büyük bir ev satın al

Araba sürerken hatırlıyorum

Arabanda giderken

Çok hızlı hızlandım, sarhoş gibi hissettim

Şehir ışıkları önümüze serildi

Ve omzuma dolanmış kolun iyi hissettirdi

Ve ait olduğum hissine kapıldım

Birisi olabileceğimi hissettim

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

You got a fast car

And I got a job that pays all our bills

You stay out drinkin’ late at the bar

See more of your friends than you do of your kids

I’d always hoped for better

Thought maybe together, you and me’d find it

Got no plans, I ain’t going nowhere

So take your fast car and keep on driving

Take your fast car and keep on driving

Keep on driving

Keep on driving, keep on driving

Driving, keep on driving

Keep on driving, keep on driving

Hızlı bir araban var

Ve tüm faturalarımızı ödeyen bir işim var

Barda geç saatlere kadar dışarıda kalıyorsun

Çocuklarınızdan daha çok arkadaşınızı görüyorsun

Hep daha iyisini umardım

Belki birlikte, sen ve ben buluruz diye düşündüm

Planım yok, hiçbir yere gitmiyorum

O yüzden hızlı arabanı al ve sürmeye devam et

Hızlı arabanı al ve sürmeye devam et

sürmeye devam et

Sürmeye devam et, sürmeye devam et

Sür, sürmeye devam et

Sürmeye devam et, sürmeye devam et

So I remember when we were driving

Driving in your car

Speed so fast, it felt like I was drunk

City lights laid out before us

And your arm felt nice wrapped ’round my shoulder

And I-I had a feeling that I belonged

I-I had a feeling I could be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Be someone, be someone, be someone, be someone

Araba sürerken hatırlıyorum

Arabandayken

Çok hızlı hızlandım, sarhoş gibi hissettim

Önümüze serilmiş şehir ışıkları

Ve kolun omzuma dolanmış güzel hissettirdi

Ve ait olduğum hissine kapıldım

Birisi olabileceğimi hissettim

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

Biri ol, biri ol, biri ol, biri ol

You got a fast car

Fast enough so we can fly away

Hızlı bir araban var

Uçup gidebilmemiz için yeterince hızlı