Selena Gomez – Love ( Türkçe Çeviri )
Selena Gomez Love Türkçe Çevirisi
İngilizce Sözler | Türkçe Sözler |
---|---|
“Love On” | “Aşk Üzerine” |
Wait ’til I turn my love on | Aşkımı açana kadar bekle |
Wait ’til, wait ’til | Bekle, bekle. |
Wait ’til I turn my love on | Aşkımı açana kadar bekle |
I’m no cheap thrill | Ben ucuz bir heyecan değilim. |
I’m a rollercoaster ride, baby, jump on | Ben bir rollercoaster yolcusuyum, bebeğim, atla |
Come on, come on | Hadi, hadi. |
Cause baby, if you can’t tell – you’re what I wanna love on, ohh | Çünkü bebeğim, eğer söyleyemezsen – sevmek istediğim sensin, ohh |
This doesn’t have to be some sort of mathematical equation | Bu bir tür matematiksel denklem olmak zorunda değil |
Slip off your jeans, slide in the sheets, screaming “yes” in quotations | Pantolonunu çıkar, çarşaflara gir, tırnak içinde “evet” diye bağır. |
Clock in, baby get to work | Saat başlasın, bebeğim işe koyul |
Night shift but with all the perks | Gece vardiyası ama tüm avantajlarıyla |
Time stamping when you fell in love | Aşık olduğunuzda zaman damgası |
Time can’t mess with us | Zaman bize bulaşamaz |
Ooh, if you think about falling, got you covered like garments | Ooh, düşmeyi düşünürsen, seni giysiler gibi korurum |
Ooh, I deserve an applause for, keeping you up late ’til you can’t see straight | Ooh, seni geç saatlere kadar uyanık tuttuğum için alkışı hak ediyorum |
Just wait, woo! | Sadece bekle, woo! |
Why we conversing over this steak tartare when we could be | Neden bu biftek tartarı üzerine konuşuyoruz? |
Somewhere other than here making out in the back of a car | Buradan başka bir yerde, bir arabanın arkasında öpüşürken |
Or in the back of a bar | Ya da bir barın arkasında |
Or we could make a memoir, yeah | Ya da bir anı kitabı yapabiliriz, evet. |
On the back wall of the last stall in the bathroom at the bazaar | Çarşıdaki tuvaletin son kabininin arka duvarında |
Wait ’til I turn my love on | Aşkımı açana kadar bekle |
Wait ’til, wait till | Bekleyene kadar bekle. |
Wait ’til I turn my love on | Aşkımı açana kadar bekle |
You’ll get your thrill | Heyecanını alacaksın |
Just promise you’ll be patient with the outcome | Sadece sonuç için sabırlı olacağınıza söz verin. |
Wait ’til I | Ben gelene kadar bekle. |
Baby, if you can’t tell, you’re what I wanna love on, ohh | Bebeğim, eğer söyleyemezsen, sevmek istediğim sensin, ohh |