taylor swift midnight rain türkçe çeviri

Rain
He wanted it comfortable, I wanted that pain
He wanted a bride, I was making my own name
Chasing that fame, he stayed the same
All of me changed like midnight

Yağmur
O rahatı istedi, o acıyı istedim
O bir gelin istedi, ben adımı markalaştırıyordum
Ben şöhreti kovalarken, o aynı kaldı
Her şeyim gece yarısı gibi değişti

My town was a wasteland
Full of cages, full of fences
Pageant queens and big pretenders
But for some, it was paradise
My boy was a montage
A slow-motion, love potion
Jumping off things in the ocean
I broke his heart ’cause he was nice
He was sunshine, I was midnight rain

Benim şehrim bir çorak araziydi
Kafeslerle dolu, çitlerle dolu
Yarış kraliçeleri ve büyük taliplerle
Ama bazıları için cennetti
Benim oğlum bir montajdı
Ağır çekim, aşk iksiri gibi
Okyanusta bir şeyden atlamak gibi
Kalbini kırdım çünkü o iyi biriydi
O gün ışığıydı, ben gece yarısı yağmuru

He wanted it comfortable, I wanted that pain
He wanted a bride, I was making my own name
Chasing that fame, he stayed the same
All of me changed like midnight

O rahatı istedi, o acıyı istedim
O bir gelin istedi, ben adımı markalaştırıyordum
Ben şöhreti kovalarken, o aynı kaldı
Her şeyim gece yarısı gibi değişti

It came like a postcard
Picture perfect shiny family
Holiday peppermint candy
But for him, it’s every day
So I peered through a window
A deep portal, time travel
All the love we unravel
And the life I gave away
‘Cause he was sunshine, I was midnight rain

Kartpostal gibi geldi
Mükemmel parlak bir aile
Tatilde nane şekeri
Ama onun için bu her gün olan bir şey
Bu yüzden bir pencereden baktım
Derin bir portal, zaman yolculuğu
Çözdüğümüz tüm aşk
Ve verdiğim hayat
Çünkü o gün ışığıydı, ben gece yarısı yağmuruydum

He wanted it comfortable, I wanted that pain
He wanted a bride, I was making my own name
Chasing that fame, he stayed the same
All of me changed like midnight rain
He wanted it comfortable, I wanted that pain
He wanted a bride, I was making my own name
Chasing that fame, he stayed the same
All of me changed like midnight

O rahatı istedi, o acıyı istedim
O bir gelin istedi, ben adımı markalaştırıyordum
Ben şöhreti kovalarken, o aynı kaldı
Her şeyim gece yarısı gibi değişti
O rahatı istedi, o acıyı istedim
O bir gelin istedi, ben adımı markalaştırıyordum
Ben şöhreti kovalarken, o aynı kaldı
Her şeyim gece yarısı gibi değişti

I guess sometimes we all get
Just what we wanted, just what we wanted
And he never thinks of me
Except for when I’m on TV
I guess sometimes we all get
Some kind of haunted, some kind of haunted
And I never think of him
Except on midnights like this
(Midnights like this, midnights like this)

Sanırım bazen hepimiz
Tam istediğimiz şey,, tam istediğimiz şeyi alırız
Ve o beni hiç düşünmüyor
Televizyonda olduğum zamanlar hariç
Sanırım bazen hepimiz
Bir şekilde avlanıyoruz, bir şekilde avlanıyoruz,
Ve onu asla düşünmüyorum
Bunun gibi bazı gece yarıları hariç
(Bunun gibi gece yarıları, bunun gibi gece yarıları)