The Pierces – Secret (Türkçe Çeviri)
Got a secret, can you keep it? Swear, this one you’ll save
Bir sırrım var. Bunu saklayabilir misin ? Bu seferkini koruyacağına yemin et.
Better lock it in your pocket, takin’ this one to the grave.
Mezara kadar cebine kitlesen iyi edersin.
If I show you, then I know you won’t tell what I said.
Sırrımí sana soylersem baskasina soylemezsin bilirim.
‘Cause two can keep a secret if one of them is dead.
Çünkü iki insan sır tutabilir eğer biri ölüyse.
Why do you smile like you’ve been told a secret?
Neden bir sır verilmiş gibi gülümsüyorsun?
Now you’re tellin’ lies ’cause you have sworn to keep it
Şimdi yalan söylüyorsun çünkü yeminini tutmak zorundasın.
But no one keeps a secret, no one keeps a secret.
Ama hiç kimse sır tutmaz, hiç kimse sır tutmaz.
Why when we do our darkest deeds do we tell?
Neden yaptığımız karanlık işleri söyleriz ?
They burn in our brains, become a living hell.
beynimizde yanarlar, bir yaşayan cehhennem olurlar.
‘Cause everybody tells, everybody tells
Çünkü herkez söyler, herkez söyler.
Got a secret, can you keep it? Swear, this one you’ll save
Bir sırrım var. Bunu saklayabilir misin ? Bu seferkini koruyacağına yemin et.
Better lock it in your pocket, takin’ this one to the grave.
Mezara kadar cebine kitlesen iyi edersin.
If I show you, then I know you won’t tell what I said.
Sırrımí sana soylersem baskasina soylemezsin bilirim.
‘Cause two can keep a secret if one of them is dead.
Çünkü iki insan sır tutabilir eğer biri ölüyse.
Look into my eyes, now you’re getting sleepy.
Gözlerimin içine bak, Şimdi uyuya kalıyorsun.
Are you hypnotized by secrets that you’re keeping?
Sakladığın sırlar tarafından hipnoz edildin mi ?
I know what you’re keeping, I know what you’re keeping.
Ne sakladığını biliyorum. Ne sakladığını biliyorum.
Got a secret, can you keep it? Swear, this one you’ll save
Bir sırrım var. Bunu saklayabilir misin ? Bu seferkini koruyacağına yemin et
Better lock it in your pocket, takin’ this one to the grave
Mezara kadar cebine kitlesen iyi edersin.
If I show you, then I know you won’t tell what I said.
Sırrımí sana soylersem baskasina soylemezsin bilirim.
‘Cause two can keep a secret if one of them is dead
Çünkü iki insan sır tutabilir eğer biri ölüyse.
“Allison?”
“Yes, Catherine?”
“I have something I want to tell you, but you have to promise to never tell anyone.”
Sana söylemek istediğim bir şey var, ama hayatın üzerine kimseye söylemeyeceğine yemin etmelisin.
“I promise.”
Yemin ederim.
“Do you swear on your life?”
Hayatın üzerine yemin eder misin ?
“I swear on my life.”
Hayatım üzerine yemin ederim.
You swore you’d never tell
Asla söylemeyeceğine yemin ettin. x3
Got a secret, can you keep it? Swear, this one you’ll save
Bir sırrım var. Bunu saklayabilir misin ? Bu seferkini koruyacağına yemin et.
Better lock it in your pocket, takin’ this one to the grave.
Mezara kadar cebine kitlesen iyi edersin.
If I show you, then I know you won’t tell what I said
Sırrımí sana soylersem baskasina soylemezsin bilirim.
‘Cause two can keep a secret if one of them is dead.
Çünkü iki insan sır tutabilir eğer biri ölüyse.
Got a secret, can you keep it? Swear, this one you’ll save
Bir sırrım var. Bunu saklayabilir misin ? Bu seferkini koruyacağına yemin et.
Better lock it in your pocket, takin’ this one to the grave.
Mezara kadar cebine kitlesen iyi edersin.
If I show you, then I know you won’t tell what I said.
Sırrımí sana soylersem baskasina soylemezsin bilirim.
‘Cause two can keep a secret if one of them is dead.
Çünkü iki insan sır tutabilir eğer biri ölüyse.