Decalcomania: Türkçesi "dekalkomani" olan kelimenin anlamı, 1930lu yıllarda Oscar Dominguez' in oluşturduğu tekniğe verilen isimdir. Bu teknikte boya kalın bir fırçayla ince bir kağıdın üstüne sıçratılır, daha sonra boya kurumadan ikinci bir kağıtla yavaşça sürtülerek gelişigüzel dağılması sağlanır. Bu eserlerin en önemli özelliği ön tasarım olmadan oluşturulmasıdır.
When I see you smile in the screen
You’re good at everything
You’re just perfect
Feels like I’ve never been you
Ekranda gülümsemeni gördüğümde
Her şeyde iyisin
Sen mükemmelsin
Sanki hiç sen olmamış gibi hissediyorum
Do you even see me?
Do you know who I am?
Or how do I look now?
You don’t like me like that
Beni görüyor musunki?
Kim olduğumu biliyor musun?
Ya da şu anda nasıl gözüktüğümü?
Beni bu şekilde sevmezsin
Come and tell me so much, beautiful heart
Oh I’m gonna listen to you
Please
Gel ve bana söyle çok, güzel kalpli
Ah seni dinleyeceğim
Lütfen
All the numbers too big
Can’t get out of your game
Oh I want to paint it like you
Please
Tüm sayılar çok büyük
Senin oyunundan çıkamıyorum
Ah senin gibi boyamak istiyorum
Lütfen
I want to be your decalcomania
I want you
I want to be your decalcomania
I want…
I want you
Ben senin dekalkomanin olmak istiyorum
Seni istiyroum
Ben senin dekalkomanin olmak istiyorum
İstiyorum
Seni istiyorum